Bir vedasız gidişin esiriyim nicedir.
Vazgeçilmez edası parmakları incedir.
Yağmurca bereketli indi gönül evime.
Boyu serviden mülhem duruşu narincedir.



Hatırlayınca parmaklarını gül misalin.
İnce, narin elifi dökülüyor visalin.
Sürünür ardınca dertli gönül eteğinin.
Değse bakışları başı dönüyor hayalin.



Kaşları ferman yazar kirpikleri uygular.
Söz konusu o ise aşka dair duygular.
Gül adını kıskanır incelik ona miyar.
Konuşsa güneş söner sussa tutuşur sular.


Engin denizler gibi bir peri izler gibi.
Sürer aşk bahçesinde taze filizler gibi.
Lâlezarda açar da çağı süsler tavrıyla.
Odur gönül dağının gökyüzünden nasibi.


Adını yazar suya harcı nurdan parmaklar.
Özünde güzellikler sular ruhunu paklar.
Yazmayı okumaya tebdil eder dudaklar.
Eşsiz güzelliğine mekan olur yapraklar.


Bahtımı tebşir eder narin parmaklarla yâr.
Gönlün sırça yerine kirpiği sevda yazar.
Güller hıraman ona temennada leylaklar.
Sinemde hasretiyle tutuşur her nefes nar.
Ankara,30.04.2010


( Kalem başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 4/30/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.