Birkaç Yağmur Tanesi Düşer


bazen ıslak ve serin bir sonbahar sabahına uyanılır
etraf sessizdir 
bir hızlanan bir yavaşlayan yağmurun çıtırtısıyla
etrafa  yayılır sabah ezanı 
bayram sabahıdır
kelimeler üşengeç
gülüşler suskun

bazen evin bacasından dumanlar tüter 
buğulu gökyüzüne doğru
evin sobası yanmaya başlamıştır
üstünde tıngırdayan ıhlamur demliğiyle 
içi yağlanmış kuzene ekmeğiyle 
gök homurdandıkça tüm evler içine kapanır
sofralar sohbetler içerde kalır 
kapılar pencereler açılmaz
evlerin yaşadığını gösteren tek şey 
bacadan tüten dumanlardır

bazen nefessiz kalınır
yalnızlığı sokaklara taşmış kırık dökük evlerde 
bazen bir hengameyle serilen ekinlerde
takdir edilen ömürdür
haber vermeden gidenin haberidir
yaşlılıktır debelenmekten yorgun
elma ağacının dibinde bekleyen bir çift gözdür 

bazen müjdeli bir doğum haberini bekleyen 
bir kalabalık oluşur
bakışlar endişe dolu
bir oturup bir kalkan
durduğu yerde duramayan
volta atan bir kalabalık
uzun yol yorgunu
efsunlu alemin sırlarının kokusu üzerinde
mucizevi bir yolcu beklenir 
yeni bir nefes 
yeni bir can
bir günahsız
bir emanet…

hava sıcaktır 
rüzgar esmiyor 
ağızları bıçak açmıyordur 
çatıda serçeler
merdivenin başında kıvrılmış kızıl kedi de 
yolcudan haberdar gibi sessizce bekler
insanların az ağaçların çok olduğu
sözlerin kısa susmaların uzun olduğu
varlığın kıymetinin iç huzuruyla idrak edildiği zamanlardır

korkular gerçek 
özlemler gerçek 
hafif bir rüzgar eser
elma ağacının yaprakları sallanır
serçeler uçar
nane kokuları reyhanlara karışır
karabaş dört ayağının üstüne kalkar
kulaklarını diker
dikkat kesilir
ve sessizliği delen bir bebek çığlığı 

bekleşen kalabalık 
sevinçten birbirine sarılır kimileri
yumak olur
gökyüzünde pamuk gibi dolaşan birkaç bulut da eğilir 
selamlar kalabalığı 
birkaç yağmur tanesi düşer
yükünü atan yeryüzü gibi 
atmıştır anne yükünü
canına candaş
yoluna yoldaş gönderilmiştir
Yüce Yaradan’dan

sabi ağlamaya devam eder
tanıdık ve sıcak anne kucağına gömülene kadar susmaz 
bu vakitten sonra artık o da 
yola revan olmuş bir yolcudur
alınan her nefesle buğulanır pencereler
başka başka zamanlara
başka başka mekanlara doğru 


bazen davullu zurnalı bir düğün alayında
gelin yürür
etrafındaki kalabalığa inat yalnızlığıyla yürür 
bir adımı hayaldir
bir adımı gerçek
bir adımı annedir
bir adımı genç kız 
bazen kiraz ağaçlarıyla dolu
bazen akan suyun sesiyle

bazen bayram yeri gibidir etraf
dolan sepetlerini iplerle aşağı sarkıtan
alınları boncuk boncuk terlemiş köy kadınları 
ağaçların doruklarında kocaman açılmış ağzıyla 
rüzgarı yutmaya çalışan muzır bir çocuk
bir uçtan diğer uca  gezen
elleri arkasında hacı nine
papatyalardan taç
kirazlardan küpe yapan sakin kız çocuğu

alıyla moruyla sarısıyla  çeşit çeşit kirazlar toplanır
ikindi sonuna kadar
ahalinin göz hakkı ayrıldıktan sonra
kalan sepetlerin ağzı çatılır 
batıya kaymış güneşin kızıllığında
veda edilir 
bir yorgun güne daha

yaşlı incir ağacı
homurdanan gökten nasibini almış
çoktan vazgeçmiştir yapraklarından
dallarını kendine ev yapan siyah saçlı 
karakaşlı neşeli kız çocuğundan
meyve dolu yaz akşamlarından
göğe merdiven kuran tahta salıncağından vazgeçtiği gibi

mevsim artık vazgeçme mevsimidir
mevsim sonbahardır
evler insanlar ağaçlar bir bir vazgeçer alışkanlıklarından 
yağmura karışır sırlı toprak kokusu 
seccade üzerinde kehribar bir tespih 
şıkırdar yine
uçuşur semaya doğru duaların sırrı
vakit akşamdır

redfer



( Birkaç Yağmur Tanesi Düşer başlıklı yazı redfer tarafından 12/20/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.