sanki zaman
aynen dünkü bu zaman
sabah erken
gün doğarken
şöyle derin nefes alınca ciğerlerim
duyulan seslerin hepsini
aklımdan geçenlere aldırmadan
içimdeki yorgun dünyaya salarım
günaydın der gibi
anlayabildiklerim
anlatabileceklerimden daha çok
sadece birçok şeyden birini seçmek gibi
basit bir tercih yapar
heyecanla işaretlerim
herkesin üzerinde ittifak ettiği manaları
bünyemde barınan gizil bir güzelliği
ifşa eder bakışlarım
arayışlarım
kalabalıklar arasında kaybettiğini arayan kişinin pür dikkati gibi
düz yollarda yürümek marifet değil
asıl marifet çıkabilmektir dik yokuşları
zihne ait çok müşkil bir sorudur bu
karine ve emarelerle
derinlemesine düşünme yoluyla anlaşılabilen
bir yöneliş
bir yaklaşımdır
yaklaştığımdan uzaklaştıkça
zamanla başka bir evreye dönüşür her şey
küçük fısıltıyla ferman veririm içime
sadece ayak izlerinden
kabına sığmayan dışarıya taşan heyecandan anlaşılır
kalbime dokunanlar
hiçbir şey bir önceki yerleştirdiğim yerde değil
her şey zamanla beraber kaybolup gitmiş
kayba maruz kalan sadece ben değilim
binimle birlikte akıp giden hayattır
kaşla göz arasında bir taşınmışlık hali
gece karanlığıyla göktekilerden habersiz
kayıp giden bir kuyruklu yıldız gibi
akıp giden mecranın arkıyla beraber
sürekli yürüyen bir yörüngenin uydusu gibi
akıp giderim
ıssız firarlar saklar yüreğim
üstüne ay ışığı dökülen yollarda
çoban yıldızını kılavuz tutarım kendime
böyle geçerim karanlıklardan
erir çiy damlalarım
günün ilk ışığından önce
ve su olur toprağa akar
her damla bir menzile doğru akıp gider
buğulu bir otomobil camından etrafı gözler gibi
sadece şehirlerin
yolların ve evlerin yanından geçilmez
mutluluğun, sahip olmanın ,yaşamanın
hatta ölümün bile yanından geçeriz
her an
zaten ne gördüysek
hep geçerken gördük
güç bela
saatler dakikalar saniyeler akıp giderken
fısıltı tonunda bir ses
bakıyorum dün geldiğin nehre bugün yine gelmişsin
bilmez misin
aynı nehirde iki kere yıkanılmaz derde
kulak vermeyiz bu ibretlik fısıltıya
ne büyük bir aldanıştır bu
anlam ve anlamsızlığın her türlüsü
bilinmezliğin ardına saklanır çoğu kez
derinlere dalmayı göze alamayanlar
fark edemezler...
meselesizliğin en büyük mesele olduğu zamanlarda
zihnimin derinliklerinde ki akisler
kendine yer bulmaya devam eder
her şeyin iyisi
ve en iyisi
birinci olma tutkusunun da
bir bedeli var
fazlasıyla masraflıdır
insan çoğu kez hikayesinde saklıdır
o bambaşka hikayeler miktarınca
tanındıkça anlaşılır insan
redfer
(
Issız Firarlar Saklar Yüreğim başlıklı yazı
redfer tarafından
12/30/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.