Bir bilene sordum aşk nedir diye
Bazen yok bazen de var olmak dedi
Kullara verilen kutsal hediye
Öyle kolay değil zor almak dedi
Her zaman ilahi olanı yeğdir
Belki hoş belki de en nahoş çağdır
Aşığın maşuğu bir yüce dağdır
Gidip de başına kar olmak dedi
Gönülden gönüle gözle yanaşmak
Tek söz söylemeden hisle konuşmak
Sen benle başlayıp bize dönüşmek
Her zaman her yerde bir olmak dedi
Bazen en saf duygu bazen bir hile
Sırrına ermezsen düşürür dile
Açılmaz çözülmez kördüğüm ile
Girilen gönüle örülmek dedi
Can yoldaşın olur basar bağrına
Hançere dönüşür batar böğrüne
Dur durak bilmeden onun uğruna
Diyardan diyara sürülmek dedi
Eğer ki şanslıysan doymak sevgiye
Olmadık şeylerle dönmek deliye
Sedece adını andılar diye
Eşine dostuna darılmak dedi
Çılgın bir sel gibi coştuktan sonra
Çağlayıp bendinden taştıktan sonra
Yorulup bir kalbe düştükten sonra
Her şeyi unutup durulmak dedi
Nefis defterini hızla kapatıp
Onuru gururu bir yana atıp
Çamur toz olsa da yoluna yatıp
Cananın önüne serilmek dedi
Rezil rüsva eder güldürür ele
Yüceltip getirir en güzel hale
Cananın emrinde bazen bir köle
Bazen de gönlünde hür olmak dedi
Aklın hep ondadır olmadığında
Verdiği mühletler dolmadığında
Gurbet el koyverip salmadığında
Yastığa yorgana sarılmak dedi
Aklını yitirip çöle düşen var
Onun coşkusuyla dağı deşen var
Düz yolda kaybolup yolu şaşan var
Uğruna tutuşup kor olmak dedi
Tek ona çalınır gönülün sazı
Hep onu anlatır aşığın sözü
Baksan da görmezsin başka bir yüzü
Ondan başkasına kör olmak dedi
Onun şerbetini kanarak içip
İlahi dünyaya kuş gibi uçup
Maddeden manaya hızlıca geçip
Yüce Yaradan'a vurulmak dedi