İn dağından aşağı, eteğinde hare var
Güneşin ışığını, yakılanlar söylesin
Pul pul dökülen tacın, hikmetinde çare var
Çarenin keremini, dökülenler söylesin
Ne taşırsın bu yükü! Görmez misin? Eğildin
Aş kalmadı bağında, vere vere sağıldın
Çıplak oldun yüksekte, zemheriyle
dağıldın
Kelam et çaputunla, sökülenler söylesin
Aynadaki suretin, ucbünü perçinledi
Büyüdükçe görüntün, dağın taşın inledi
Nefsinin müziğini, bütün varın dinledi
İçinden birer birer çekilenler söylesin
Nehrin taşıdığını taşır mı hiç bedenin
Gökyüzü tarlasında yıldız gibi nedenin
Var mı ki dost mecliste, duasını edenin
Dilinden kelimesi, bükülenler söylesin
Yüksek tutar içini, nefsine mi meyl
ettin
Ayağında pranga, onca yıl böyle gittin
Esareti bilmeyen, benliğinle ahittin
İn dağından aşağı, çakılanlar söylesin
İlmik olup sırrına, dikilenler söylesin
Yazarın
Önceki Yazısı