Yeniden gözlerini açtığında bir an nerede olduğunu algılayamadı. Uyumak için uzandığı kanepede değildi. Boş bir odadaydı. Pencerede bilgisayarının ekran koruyucusu dönüyordu. Spiral samanyolu galaksisi. Duyduğu sesle irkildi.

-Lara. Kızım?

-Anne!

Kalbi hızlı hızla atmaya başladı. Böyle bir şey nasıl olabilirdi? Kadın sesi devam etti.

-Lütfen sakin ol kızım. Bu babanla birlikte tasarladığımız bir program. Kullandığın sanal gerçeklik gözlüğüyle ancak bu kadar oldu.

                        Kısa bir sessizlik oldu.

            -Yaşattığım her şey için senden özür dilemeliyim kızım.

            -Bu nasıl olur sanal gerçeklik içindeyim ve farkındayım.

-Bir ay önce bu gözlüğü sana taktığımızda kafandaki micro çipe bir hipnoz programı yüklendi. Saat 11,00-11,30 arasında olanları hatırlamaman için. Dün programı iptal ettik. Sanal gerçeklikten çıktığında geçmiş bir ayda sana anlatılan her şeyi hatırlayacaksın.

-Bana bunu neden yaptın anne?

-Özür dilerim kızım gerçekten. Mecbur kaldık. Sana anlatılanları kabul edip etmeyeceğinden emin değildik. Bu yüzden bayıltıldın ve gözlüğü taktılar. Beni affeder ve varoşlara gelirsen sana her şeyi anlatırım.

                        Lara cevap vermedi. İçinde bir öfke kabarıyordu.

-Bana kızgın ve öfkelisin biliyorum kızım. Yaşadığın her şeyin suçlusu biziz. Baban ve ben. Senin için iyi olacağını düşündüğümüz her şey ters gitti. Baban Gold Horn’un bilgisayar laboratuvarında programcı olarak çalışıyordu. Laboratuvar hastanenin yakınındaydı. Bir gün hastanede Meta programına bağımlı bir hastayla karşılaştı. Hastanın yaşadıklarını bizzat görünce yaptığı işten nefret etmeye başladı. Gold Horn ve Meta programını ortadan kaldırmak için uğraşmaya başladı. Yaptıkları tespit edilince birlikte tutuklandık ve cezaevine gönderildik. Standart prosedür uygulandı. Bir kazada öldüğümüz ilan edildi ve sistemden silindik.

-Varoş bölgesine geri geldiğimizde baban eski işine devam etti. İki sene önce öldürüldü. Buradaki insanların bu sistemi çökertmek için bazı planları var. Eğer istersen sende katılabilirsin. Sana sormadan senin hakkında karar verdiğim için beni asla affetmeyeceksin biliyorum. Gelirsen belki anne-kız olarak birlikte olabiliriz.

            Lara bir hıçkırık sesi duydu.

-Bağlantıyı kesmem lazım kızım. Her şey için senden özür dilerim.             

Lara gözünü açtı. Öfkeyle kanepeden doğrulup başındaki gözlüğü yere fırlattı. Bu gün duydukları sinirlerini yeterince girmişti. Hayatında ilk kez ağlamaya başladı. Orijinal sol gözünden süzülen yaşlar yanağından aşağıya akıyordu. 10 dakika kendine gelemedi. Mutfak dolabından yatıştırıcı aldı. Yeniden uyudu.

 

 

3 Eylül

Lara cep telefonunun dıt sesiyle gözlerini açtığında saat 06,30 du. Aman Tanrım diye düşündü. Dün neler yaşamıştı öyle? Ve hatırlıyordu. Bir ay boyunca sanal gerçeklik gözlüğünden duyduğu her şeyi hatırlıyordu. Hatırladıkları hiç güzel şeyler değildi. Banyo yaparken işaret parmağını alnının üstünden çekmedi. Lanet micro çip yıllardır kendisini kontrol etmişti. Ve doktorun” Beyninin protezleri kabul etmesi için bu ilaç gerekli “ diyerek verdiği haplar beynini uyuşturmuştu. Tedavi ediyoruz diye kendisini bir köleye dönüştürmüşlerdi. “ Cimri olduğun için seni seviyorum finans merkezi diye mırıldandı. Hırıltılı hırıltılı güldü. Europa ve Dünya hükümetindeki tedaviler çok pahalı olduğu için vücuduna eski model protezler takılmıştı. Daha doğrusu başka cesetlerden alınan vücut parçaları vücuduna monte edilmişti. Yıllardır hiç bilmediği ve asla tanıyamayacağı insanların vücut parçalarıyla yaşıyordu. Eski vücudundan kalan tek orijinal organı sol gözü ve sağ başparmağıydı.

Kafasındaki micro çip çok eski bir modeldi. Doktor üzgünüm Yüzbaşı demişti. Yeni bir micro çip sizin için daha iyi olurdu ancak Finans Merkeziniz ve sigortanız karşılamadı.

Kötü denilen şey iyi olmuştu. Ya yeni model bir micro çip takılsaydı hali ne olurdu? Bilim kurgu filmlerindeki robotlara dönerdi. Efendilerinin her emrine itaat eden bir robot. Şimdi ne yapacaktı? Bütün bunları bilirken nasıl normal bir hayat yaşayacaktı? Artık bu mümkün değildi. Aceleyle banyodan çıktı. Binbaşı Kartal’a cevapsız bir çağrı attı.   

 

( Lara-distopik Roman 11 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 1.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.