İstavroz
Sıyrıldım sarmalayan benliğimden
Kollarımı açıp kendime sarıldım
Sevilmenin muhtaçlığını
İstavroz çıkaran papazları
Rabbin kim suallerini soranları geçtim
Gençliğimi katlayıp arka cebime sıkıştırdım
Kendime yetişmek için adımlarımı hızlandırdım
Ay tenli bulutlara dahi yetişemedim
Ufku saran giz dolu korkuyu
Yüreğimin ataşında işledim
Yürüdükçe doğduğum toprakların kokusunu
Bir an dahi içinden atamadım…
Hasretim büyüdü… Gurbet surları içimin insan yanını kemirdi
Allah’tan geldim gurbet diyarına
Anamın ahır kokan esvabından utandım
Ayarı kaçmış benliğimden sızan kötülüğü
Akşam sofralarında meze ile tükettim
İşlendi hamurum şeytanın avuçlarında
Rab’dan sırtımı batıla döndüm
Gençliğin kapılarından ihtiyar eceli gördüm.
Yazarın
Önceki Yazısı