İstanbul
Bu şehir ortasında tutuşan bir Kız Kulesi,
kanat çırpar bir martıyla.
Çığlık çığlığadır bir çocuğun sesinde,
bir damla sudur.
Düşer şiir bir kan damlası.

Eski zamanlardan bir padişah kızı,
dalar gözleri sisler içinde seyreden bir gemiye.
Penceresi açık kalan bir tülün aralığından,
farklı farklı tarihlerde gözyaşlarına saklanır,
sevgiliye çürümüş bir gül yaprağında,
bir damla sudur.
Düşer şiir bir kan damlası.

Bu şehir,
kıtaları kucaklayan bir koca köprü,
yaşlı bir kayıkçıyla beraber kürek sallar sanki,
yırtar sabahın alaca karanlığını bir müezzinin ilahi sesi,
bir damla sudur.
Düşer şiir bir kan damlası.

Geceleri Beyoğlu’nun raks eden bir arsız kızı,
günahkâr kırmızı giysileri içinde,
hayatına dair çizdirir yazgısını,
geçmişi kendisine tutunan,
bir damla sudur.
Düşer şiir bir kan damlası.

Bu şehir İstanbul,
bütün gecelerinde sükûnetle yaşarken bunu;
döner durur kavrulan her aşkın hüzünlü hikâyesinin üstünde,
kırmızı bir karanfil renginde,
bir damla sudur.
Düşer şiir bir kan damlası.

İstanbul,
içimi kemiren hasret!
Çocuk şenlikli yıllarımda,
oyuncak günlerimin salıncağı.

Ali Arslan
( İstanbul başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 14.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.