Bir v/eda hükmünde meclisten geçen
şiir hükmünde kararname hem de namusum üstüne ant içtiğim.
Eşiğinde coğrafyanın eşelenmiş
gözyaşı
Durağan bir katarakt bu:
Şehla gözlerinde mevsimin tapındığı
kadar ruh
En başta sevgiye delalet
Var olası ıssızlık eşlik ederken
asalet
İz düşümü aşkın
İzini sürmekle eş değer yoldaş
Bildiğin şunca sözlükten
Hep mi kader şiirler b/içer?
Ar damarı çatlak bir hegemonya
Sazı sözü bitmez çenginin
Ruha serili bitik batarya
Müsebbibi ise insan
İmsak vaktinde hüzün
Gel geç aşkın nezdinde
Kimse karalar b/ağlayan
Varsa yoksa aşka sadık hörgücü günün
Şafak vakti geçti
Şakıyan kuşların mevsimi şimdi
Bahar gelmişken kapıya
Ardına kadar da açık yüreğim
Arz edilesi ilham
Emre amade yüreğin
Çiçeklendiğinden de öte
Şiir dolu heybesi şairin
Azı değil kadar sevdanın
Sahiden çoğu zarar akla hepten
İçtimadaki güneşin ışıltısına dem
vuran
Deryalara denk düşen
Ümmeti aşkın
Ulvi bir yolculuk ile iştigal
Nakkaşın
Kâh beyanı
Kâh atan beti benzi
Her nedense aşkın eşkâli
Kesişirken hüzünle
Cebbar doğanın nüansı
Sevgiyi doğuran bir ışık bir merhale
Ç/ağlayan o şelale
Azı dişinden damlayan kan gibi
Mürekkebin izinden de geçti mi
Ömür;
Huzur
İle sarılı bir kesit
Eşref saatinde şairin
Hücuma geçerken imgeler
Latif nazı
Dinmez niyazı
Aşkın dik alası
Ve dik başlı
O rüzgârı
Savurduğu kadar ilhamın atar damarı
Sağanak öncesi
Karanlık gökyüzü
Ve işte saldı yaşını rahmeti
Düşkünlüğü şairin nasıl ki aşka
Bir rakkase gibi gezindiği tavaf
ettiği
Yaralı yüreğin hatırına
Yamalı gezegen
Mavi teni semanın
Yerleşkesi nice duygu eşlik eden
Yerin dibine gömülü na’şı dünün
Ve imgeler
Ve hayaller
Ve şair…
Bol keseden seven
Varsın canı yansın kalemin
Bu masala bir aşk nasıl ki sığar
Arz ettiği sürece yüce Tanrı…