Sen mi kapattın kapıyı?
Yoksa, rüzgar mı çarptı birden?
Anlayamadım.
Boş bulundum, 
İrkildim. 
Nasıl da ürperdi içim...

Rüzgarı arkasına almış, kuşlar gibi,
Sessizce süzülüp gittin bir hayâtın eşiğinden.
Rüzgar sustu, zaman durdu sandım o an...

Zile basıp kaçan
Çocuklar gibiydin.
Biraz haşarı, 
Biraz ürkek, 
Ve biraz da meraklı.
Herkesin duyduğu heyecan 
Kendi ruhuncaymış, anladım...

Hayâller ne için vardı!?
Ümitler ne işe yarardı?
Peki ya insan!?
İnsan, ne için yaşardı?...

Ben güneşin hayâline bile, 
Bakamazdım ya çıplak gözle!
Dalmışım...
Boş bulundum, 
Nasıl da kavruldu içim...

Dayanılmaz sanılan her ne varsa, 
Gelip dayandı bir bir, 
Alacaklı gibi kapıma.
Borcum borçtu nasılsa, ödedim.
Ve yine öderim her ne bedeli varsa...

İnsan kendisine olan saygısını yitirdiğinde 
Onu başkasından ödünç alamazmış.
Ben hiç bir zaman yitirmedim kendime olan saygımı.
Sen de yitirme...

Hangi gözünde umut varsa,
Hep o gözle bak hayâta.
Ve sen kendine iyi bak...

Dön aynaya;
Gördüğün yalnızca sen isen eğer,
Sen kendine iyi bak!

Cemil Baştürk 

( Sen Kendine İyi Bak başlıklı yazı Cbaştürk tarafından 2.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.