1 Eylül'ün Aşkı
Eylül'ün Aşkı

Daha 19 yaşındaydım gençliğimin deli çağındaydım bir kız vardı adı Eylül'dü köyün en güzel kızıydı yürüdüğü zaman yer titrerdi


Bahar gelmişti bizim ele her yer mor sümbüllü çiçekler güller açmıştı 


Eylül'le ben papatyalar arasında sevgi kokan yüreğimizdeki o heyecan sanki bir aşkın bana  habercisiydi


Her taraf yemyeşil gül yeni yeşeriyor kırmızı tonuyla sanki Eylül'le benim aşkımı simgeler gibi rüzgarın esintisi ile etrafımızda dans ediyorlardı


Eylül çok güzel bir kızdı iki yanağında gamzeleri vardı bazen de

 

Eylül'ü anlamakta güçlük çekerdim çok farklı bir kişiliğe sahipti güldüğü zaman gamzeleri de onunla birlikte gülerdi

kızdığı zaman da çok çirkinleşirdi bir türlü kişiliğini çözememiştim


Ve günlerden bir gün Eylül'ü yaylada gördüm koyunlar gelmişti bere annelerimiz koyunların sütünü sağıyordu 


Eylül'de annesinin yanındaydı yavaşça yanlarına sokuldum kolay gelsin dedim bana "Kolaysa başına gelsin." dedi


O anda hala içimde bir şeylerin olduğunu hissettim şöyle dönüp ona bir daha baktım o da çaktırmadan bana bana baktığını fark ettim


Bizim köyün yaylası ormanı da yeşilliği de çok olur   koyun kuzuya karıştı uzun burnuna doğru gitti 


Ben de anamın yaylasına gittim anam bir peynir sündürmüştü bir de güzel çay demlemişti afiyette karnımı doyurdum


Bir ara Eylül'ün sesini duydum hadi kızlar uzun burnuna koyun kuzu seçmeye gidiyoruz ben de Eylül'e giden kızların peşine takıldım


Koyun kuzu uzun burun her yerine yayılmıştı önce bütün kızlarla Eylül ile birlikte koyun kuzu bir araya topladık kuzuyla koyunu birbirinden ayırdık


Eylül'e bir baktım kuzuyala birlikte gidiyor bende elime bir sopa alıp Eylül ile birlikte kuzu gütmeye başladık yaylaya Doğru yol aldık


Ve akşam olmuştu bizim yaylanın çok sert bir Poyraz'ı vardı bir anda hava on derece birden düştü 


O anda Eylül'e bir baktım titremeye başladı soğuktan dişleri bir birine vuruyordu benim üzerimde mont vardı montu çıkarıp Eylül'ün üstüne örttüm


O anda karanlık çökmüştü Eylül ile birlikte kuzuları yaylaya ulaştırdık 

köyün yaşlı kadınları geldi bize yardıma 


kuzuları çevrili bir alan vardı hepsini o alana koyup kapısını kapattıktan sonra Eylül kendi yaylasına Ben de kendi yaylıma çekildim


Beni duyan arkadaşlar geldi yanıma ve Eylülde geldi ve benim sesim güzeldi arkadaşlar ısrar etmeye başladı lütfen ne olurdu güzel bir türkü söyle diye tamam dedim 


O anda aklıma Cavit Karabey'in Vay Be türküsü gelmiş aklıma hemen Türkiye'ye başladım


Ne güzel günlerdi o günler Toz Pembe hayaller kurmuştuk şimdi yaşatmadan soldurdun Vay be


Resimlerde kalmış Gülen gözlerin şimdi ne halde gör soldurdun Vay be


İsmail Gökkuş


Not bu hikaye sadece bir hayali kurgudur




( Eylül'ün Aşkı başlıklı yazı İsmail 58 tarafından 20.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.