Kınalı Serçe
Kınalı serçem...
Bir ağacın kovuğunda beklemek varken, 
Hırçın deli rüzgâra kafa tutmak ister
Zor olanın üstesinden gelmek adına. 

Bulunduğu yerden kanat çırpar...
O kadar inanç dolar ki yüreğine 
Başaracağım dercesine.

Kendini rüzgârın önüne atar.

Her kanat çırpışında
Biraz daha yorulur, 
Yorgunluğu bir yana yüreği küt küt...

Birkaç kanat daha çırpayım
Başaracağım sonunda derken
Rüzgar yerden aldığını göğe,
Gökten aldığını yere fırlatır.

Kınalı serçem...
Rüzgârın şiddetine dayanamaz,
Öyle bir savurulur ki...
Çaresizce yere düşer. 

Kınalı serçem... 
Kimler bulacak seni kimler!!!

Vahşi bir kedi tarafından
bertaraf olup 
Tüylerin havada uçuşacak 
Yada merhametli bir el tarafından
Kanadın sarılacak.

İki seçenekte serçenin son oluşudur.

Oysa ki...
Ne kadar inandın
Ne kadar güvendin 
Ne kadar sevdin değil mi? 

Haydi gel !
Ağlayalım kınalı serçem

Hiç kimse el uzatamasın yaramıza
Aramızda kalsın.
  
 GÜLCAN ŞAHİN

( Kınalı Serçe başlıklı yazı GÜLCAN ŞAHİN tarafından 29.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.