“Yürek dokununca,
Hayat ipeksi irkilir…”

Elizabeth,
Saraylı kız,
Gözlerini,
Elmas süslemeli
Avizelerin ışıkları altında açmıştı hayata
Güneşi bilmezdi pek Derileri korunurdu hep
Şemsiyeler taşınırdı peşinde
Ayakları çok yaramazdı işine...
Ama
Parmaklarını severdi
İnce ve uzundu
İçi gidiyordu
Dokunduğu piyano tuşlarında
Kendinden geçiyordu...

Talihsizdi
Yağmur değmemişti tenine
Okşamamıştı rüzgâr tenini
Eli toprağa değmemişti
Ah Elizabeth,
İpeksi saçlarını
Rüzgâr savurmalıydı bir yele endamında,
Öpmeliydi al yanaklarını
Ellerin doğaya dokunmalıydı
Yüreğin düşmeliydi kırlara

Sahagay,
Doğanın çocuğu
Anne rahminin sıcaklığından
Nehir yatağındaki buz gibi suya düşmüştü
Derileri Buffalo derisi sanki
Yağmur yağdığında tenine değerdi
Giyinmezdi çünkü o
İyi ruhlar tenine değmeliydi...
Kıymetini bilirdi sunulanın
Avlanmak açlığı gidermek içindi
Doğa yok edilmemeliydi
Buffalo derilerinde uyurdu
Gece tenine dokunurdu
Gün doğmadan Sahagay doğardı hayata

Elizabeth,
Babası onu uzak kelimelerle severdi
Elini saçlarında hissetmemişti hiç
Annesi süt vermemişti
Hollanda ineğiydi sütannesi...
Hayatı dadısının anlattığı masallardan ezberlemişti...

Sahagay,
Babasının omuzlarında giderdi ava çocukken
Ruhunu durulturdu babasının tok sesi
Sahagay, doğa sahibimizdir
Ürkütürsek terk eder bizi...

Hikâye bu ya,
Atalarının ellerinden her şeyini aldığı
Sahagay`ı gördü şehirde
Tenine baktı
Gözleri şafaktı yürüyüşü girdap
Durdurun arabayı...
Ayağına çağırmadı Shagay`ı
Yanına yaklaştı
Elini omuzlarına koydu
Sanki bahçelerindeki çınardı
Shagay,
Hissetmemişti hiç böylesini
İpeksi bir ten bedenine değmişti

Elizabeth yemeğe davet etti onu
Yürüdüler
Türlü yemeklerin sergilendiği yerde
Sahagay tek bir yemeği yedi
Sebebi, doğa israf edilirse tükenirdi
Elizabeth israfı duymamıştı
Yanına yaklaştı
Shagay hayattı anlattı
Ve ağladı...
Elizabeth, dedelerinin katil diye yok ettiği
Bu halk olmazdı
Dedi kendi kendine...
Dinledi
Hayat dedikleri saraylı değildi...
Ağladı,
Fark etti ki
Ağlamak aynı şeydi
Gözyaşlarına dokundu Shagay’ın
Sonra kendininkilere
Tek farkları vardı

Biri sarayın yıkıntılarından
Kurtulmuş benliğin sesiydi
Birisi...
Shagay’ın,
Yaşama adanmış efsanesi...
( Elizabeth başlıklı yazı murat-kartal tarafından 5/15/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.