Geçtiğimiz günlerde bir haber yer aldı gazetelerde. Milli Eğitim Bakanımız öğretmen adayları için KPSS’yi kaldırmayı ve sınavsız öğretmenliği düşünüyor, araştırıyormuş.

Ben, öncelikle öğretmenliğin sınavsız olmasından yana değilim. Hatta öğretmenlik için ek bir sınav daha konulmalı. Yazılı sınav dışında öğretmen adaylarına uygulamalı ders anlatımı, pedegojik formasyon alanlarında ciddi bir sözlü sınav yapılmalı. Sınavı kazanan öğretmen adayları ek bir eğitime tabi tutulduktan sonra okullara gönderilmeli.

Bu ayrı bir konu, benim ele almak istediğim üniversitelerimizde okuyan öğrencilerimiz, öğretmenlik hayalleri ve hayal kırıklıkları…

Bakanlığın ifadesiyle gelecek eğitim öğretim yılı için ülke genelinde okullarda 72 bin 668 öğretmen ihtiyacı var; ancak KPSS sonucu verilerine göre 312 bini aşkın aday atama bekliyor.

Geçmiş yıllarda bekleyen adayları hesaba katmazsak bugün mezun olan herkes aslında öğretmenliğe girebilir. Nasıl mı? Küçük bir araştırma yaptım ve Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği bölümlerine baktım üniversitelerin. 8’i özel 16 üniversitenin Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği bölümü var. Ve bunların toplam kontenjanı 492 öğrenci. Bakanlığın bu yıl haziran ataması için alacağı öğretmen sayısı bu branştan 480 kişi. Bakın hiçbir sorun yok. Bekleyenleri saymazsak yeni mezun olanları hemen atayabiliyoruz.

Ama sorun bu değil, atama bekleyenler de değil bana göre. Asıl mesele fen edebiyat fakültesi bünyesinde açılan Türk dili ve edebiyatı bölümleri. Üniversitelerimizde toplam 148 adet fen edebiyat fakültesi Türk dili edebiyatı bölümü var. Bunların kontenjanı da 7.879 öğrenci. Şimdi bu öğrenciler de öğretmen olabilme hayaliyle bu okullara gidiyorlar. Diyeceksiniz ki onların öğretmenlik hakkı yok. Ama şimdiye kadar verilen haklara güvenen onca öğrenci bu bölümlere bu amaçla gidiyor.

Fen edebiyat fakültelerinin amacı öğretmen yetiştirmek değildir. Onların amacı ülkeye bilim adamı, araştırmacı yetiştirmektir. Ancak bir yılda mezun olacak sekiz bin civarında araştırmacının hangi edebiyat ve dil alanında iş yapacağını, araştırma yapacağını söyleyebilir misiniz?

Ülkemizde fen edebiyat fakülteleri boşu boşuna açılmış bölümlerdir. Tarih, coğrafya, matematik, biyoloji, fizik, kimya ve Türk dili ve edebiyatı gibi bölümlere binlerce öğrenci alan ve onlara hiçbir iş alanı sunamayan bu fakülteler bana göre hemen kapatılmalı ve eğitimde hayal tüccarlığı yapılmamalıdır.

Üniversitede en kolay ve masrafsız açılacak bölümler olduğu için hemen her şehirde, ilçede açılan bu fakültelerin ülkeye hiçbir faydası yoktur; aksine zararı vardır. Eğer amaç bilim adamı yetiştirmekse 148 tane Türk dili ve edebiyatı bölümü açmak büyük bir hatadır ve israftır. Bu alanda ilim adamı yetiştirmek için 5 okul yeterlidir. Az önce de söylediğim gibi hayal tüccarlığı yapılıyor devlet eliyle. Üstelik buna bir de AÖF’nin Türk dili ve edebiyatı bölümü eklendi ve 2009-2010 döneminde bu bölüme 42.712 öğrenci alındı.

Edebiyata ne kadar meraklıyız değil mi? Üç yıl sonra 50 bin Türk dili ve edebiyatı mezunumuz olacak ve hepsinin öğretmenlik hayali olacak.

Sonuç?

Açıklayabilen varsa buyursun.

Yapmayın, devletin hayal tüccarlığı yapmaya son vermesi gerek. Hem de acilen.

( Sınavsız Öğretmenlik Ve Fen Edebiyatlar başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 23.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.