kapısız bacasız yerde mi yaşıyoruz nedir
al gülüm ver gülüm
dal gülüm......

sıralı türkülerin arasındayım
bağdaş kurmuş oturuyorum
bir çocuk çıplak ayaklı
arsız,sırıtık
üstü başı yırtık,kendi de yırtık
birileri bu şehri lanetlemiş olacak..
dilenciye de bir kuruş bırakmıyorum artık

pişkin çamurlar üzerime sıçrıyorsa da
ruhuma laf yok
bir o var zaten bende kalan
bir onu korudum şeytana satmadan
gerisi al gülüm,vergülüm
dal gülüm....


yine geldi gecenin tokalaşma vakti,
hüznümün soluk çiçekleri
suyu görmüş gibi açıverdi
öksürük nöbetlerim
al gülüm,vergülüm
dal gülüm

karaköy vapurunun bacasından tütüyorum
martılara simit atıp
çığlıklarının pozlarını çekiyorum
yüreğimin objektifinden
kanat sesleri hıçkırıyor bedenim
çok yemiş çok içmişim
geniş kapılardan geçememişim.

al gülüm ver gülüm dal gülüm
dal gülüm dal ki şu denizin dibine
cehennemin dibine dalarmış gibi,
sonu gelmez sevdalarla körüklenen yüreğim
ateşlere köz olup meydan okusun.....
hicranla aşka rakseden rakkaselerin
iç gıcıklayıcı çıplak ayaklarında bedenim

benliğim arsız,sırıtık
üstü başı yırtık,kendi de yırtık
ruhuma laf yok bir o var zaten
gerisi al gülüm ver gülüm
dal gülüm

deniz güneş
( Bir Dal Gül başlıklı yazı deniz-gunes tarafından 27.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.