İçimizdeki aşktır, gecelerimizi beyaza çeviren…

Ay; gözlerdeki belirsiz yansıma.
Yıldızlar; karanlığa tebessüm eden muamma.
Oysa yalnızlık,
Hasrete bulaşmış bir hastalık…
Beyaz geceleri siyaha boyayan,
Kötürüm olmuş fenalık.
Kim bilir, belki de yarım kalan bir aşktır
Yalnızlık…

Her yalnızlık ayrılıklarla gelir.
Bir vedanın umuda kılıç çekmesiyle,
Bütün hayat parmaklıklarla çevrilir.
Sükûnet yalnızlıkla eğitilir.
Yine de her veda
Yalnızlık demek değildir.
Oysa hayat böyle midir?

Belki de sadece bu yüzden,
Zamansız vedanın arkasından,
Kan kızılı ayrılıklar gözyaşlarına sarılır.
Gönüller her aşktan sonra
Karanlık odalara kapatılır.

Ayrılıklar gecenin en siyahında,
Hasret, hayatın griliğinde saklıdır.
Sanki aşksız hayatlar
Boşuna bir yaşanmışlıktır.

Son bir nefes, son bir gayretle,
Yeniden tutunmak için hayata,
Ayın yansımasına aldanma;
Yarım da kalsa, içindeki aşkı yaşa…

Asla keşke denen gecelere inanma
Ve
Aşk adına her şeyi yaptıktan sonra,
Sakın bir daha ağlama…

( Ağlama başlıklı yazı argon tarafından 6/1/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.