Seni sende değil
Kendimde yaşamaktı istediğim

Hiç dokunmadan ellerine
Alemin sırlarını seyretmek gizeminde.
Uzak bahçelerden dinlemek sesini
Esrik çengilerin nağmeleri gibi
 
Uçurumları meczeden gözlerinde
Soğuk bir iklimde olsa sensizlik
Tutunup kabilmek  bir ucundan hayata,ökse otlarınca

Ve zamanın ve kainatın bir yerinde
Kalplerin buluştuğu yerde
Seninle
Bütün  ateşlerinde yakılmak   aşkın
Tek nefeslik ömürler içinde.

İhtimal ki
Ezelden mazruf bir sırra müptela, sana olan aidiyetim.
Ve ihtimal ki
Bir sürgün gemisiydim
Karanlık denizler gibi, içine çekti beni gözlerin
Ne  deniz feneri ne de bir yıldız aradım seyrederken
Lanetlediğin limanlara uğramadım.

Bir sırrın kalbini tutmak istedim sadece
Neden acıyordu içim sana bakarken
Ruhun ruhuma ne anlatıyordu ki
Adımın mecralarında
Çok eskiden yaşayıp ölmüş bir çocuk
Korkularını doğuran geceye aldırmadan
Karanlık içiyordu bakışlarından.
Ve neden
Canı ne kadar çok yanarsa
O kadar çok seviyordu seni.

Ellerin söylemezdi bana bu sırrı dokunsaydım
Misali alemdendi ki onlar
Hakikatte laldi.
Ruhuna açılan kapının ardında saklıydı
Serair  dolu sekinesi aşkın
Ve anladım ki
O kapının ardında
Ne sen nede  ben vardım.

Mustafa Kemal Serhatlı.

 

 

( Serair 2 başlıklı yazı M.Kemal tarafından 2.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.