O berbat kahvedeki
Tek şekerli çaya
Ve her sabah her akşam
Üzerine doğan
Güneşe Aya şükretti


Belki Yeşilçam afişleri gibi
Köşeli
Cafcaflı değildi hayatı
Kendisi gibi yalnız
Ve dokununca ağlayan
Duvarda asılı bir sazı
Bir de
Cebinde bir ömür saklayıp
Kimselere göstermediği
Bir yazı vardı


Rastı
Hüzzamı
Bir de Neriman' ı sevdi
İzzet efendi
O adı düşürmedi dilinden
Ağzında ölene dek gevdi


Cebindeki o meçhul yazı
Ne varsa onda
Ve içini dağlayan
Taş plaklara
Ağlayan
Şu eski gramofonda
Gizliydi


Çünkü sadece onlarla
Sizli bizliydi İzzet efendi
Biliyordu artık
O çizilmiş ve çatı katına atılmış
Eski bir taş plaktı


Yüzü temiz
Tıraşlı ama paktı
Ve düşündü sevdiğini
Bir sigara yaktı


Neriman' ın öldüğü tarihte
Yani ayın on beşinde
Aynı numaralı odada
Onun için en büyük yastı
O eski gramofon sustu
İzzet efendi kendini astı…





Gürsel CENGİZ

( İzzet Efendi başlıklı yazı GürselCengiz tarafından 10/3/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.