Sigarayı bırakmak için uğraşıyorum. Daha önce defalarca denedim sigarayı bırakmayı. Ama beceremedim. Bu bağımlılık denilen şey başka bir şey. Aslında bu yazıyı yazmamalıyım biliyorum. Çünkü belki de bu sigarayı bırakma deneyimim de başarısız olacak kim bilir? Yani bu bir arkadaşınıza sigarayı bıraktığınızı söyleyip ertesi gün yanında sigara içmenize benziyor. Bende aynı şekilde bu yazıyı okuyanlara sigarayı bıraktığımı yazıp sigara içmeye devam edersem vicdanım pek rahat olmaz. Dürüstlük insanlar için hala değerli mi bilmiyorum ama benim için hala değerli. Bu konu hakkında yazmamın nedeni ise aslında bağımlılığı araştırmak ve kimyasalların biz insanlara nasıl hükmettiğini gözler önüne sermek. Belki de yalnızca bir sigara krizinden kurtulmak. Ayrıca kafamın içinde bir boşluk hissediyorum, ara ara krizler geliyor. Ama bu krizlerin etkilerinin zamanla azalacağından bahsediyor doktorlar. Umarım öyledir. Bugün sigarasız ilk günüm.
 
            Neden sigarayı bırakmak istediğime gelince size sayfalar dolusu neden sıralayabilirim. Ama yapmayacağım. Yalnızca birkaç nedenden bahsetmem gerekirse; öncelikli nedenim sağlık. Her içtiğim sigara ile sağlığımın  ve yaşam enerjimin azaldığını hissedebiliyorum. İkinci nedenim ise yaşamımı daha kaliteli hale getirmek ve yaşamdan daha fazla zevk alabilmek. Sigaranın beş duyu organını menfi bir biçimde etkilediğini biliyorum. Yani sigara içerken burnunuz daha az koku alıyor ve kokular arası seçiciliği azalıyor. Yani daha az yaşanıyor sigarayla birlikte. Ne bir çiçeğin kokusunu alabiliyorsunuz, ne de sevdiğinizin parfümünün sarhoş edici kokusunu. Leziz yiyeceklerden bahsetmeme gerek var mı bilemiyorum. Yani bir şekilde bu dünya tüm nimetlerini insanın önüne seriyor ama insan sırf sigara içtiği için bu nimetleri yeterince değerlendiremiyor. Bu aslında acıklı bir durum. Bundan kurtulmak istiyorum.
 
            Kendime pay çıkartmak mı olacak bilemiyorum ama ben önce sigaraya başlayıp sonra sigarayı bırakma iradesini gösteren kişilerin hiç sigara içmemiş kimselerden daha şanslı olduklarını düşünüyorum. Ama elbette bırakma iradesini gösterenlerin. Bu şuna benziyor; doğduğu andan beri özgür olan bir insan, özgürlüğün kıymetini, köle olarak doğup daha sonra savaşarak özgür kalmış bir kişi kadar bilemez. Yani hiç sigara içmemiş olan birisi, yıllarca sigara içip bırakmış bir kişi kadar temiz havanın kıymetini bilemez. Bu düşüncemden yanlış anlamlar çıkmasını istemem elbette. Yani insanlar durup dururken sigaraya başlamasınlar, neden derseniz bırakamayabilirler. Bağımlılık noktası kötü bir nokta. Bağımlı insanlarla bağımlı olmayan insanlar arasındaki farkın ne olduğunu ise bilmiyorum. Benim bir çok arkadaşım ayda yılda bir sigara içiyorlar. Bunu nasıl başarıyorsunuz diye sorduğum da ise verebilecekleri bir cevap yok. Bu enteresan bir nokta. Belki de iradenin zayıf ya da kuvvetli olmasıyla ilgili bir durum.
 
            İnsan iradesi zayıf olsa da kuvvetli olsa da sigara içmemeli. Çünkü sigaranın zararlarını saymakla bitiremiyoruz. Akciğer kanseri, mesane kanseri ve diğer kanser çeşitleri uç noktalar ve kanser çeşitlerine gelene kadar çok fazla zarar var. Her şeyden önce sigara içen insanlar sigara içmeyen insanlara oranla hastalıklara daha az dayanıklı oluyorlar. Nikotinin insanın konsantrasyonunu topladığını söylüyorlar. Ama bence sigara tüketimi insanın konsantrasyonunu oldukça düşürüyor. Her şeyden önce insanın yaşam enerjisini tüketiyor sigara. Daha az gülüyor, daha az hissediyorsunuz. Algılarınız kalitesizleşiyor. Yedikleriniz den içtiklerinizden daha az keyif alıyorsunuz. Kısacası yaşam kaliteniz sigara ile birlikte kalitesizleşmeye başlıyor. Benden yaşça büyük bir iş arkadaşım sigara hakkında enteresan bir şey söylemişti ; ’’ Eğer sigara içmeyeceksem yemek yemenin ne anlamı var?’’ Bu düşünce bir sigara bağımlısına ait. Katılmıyorum elbette bu düşünceye. Ben tam tersini düşünüyorum; eğer sigara içiyorsan yemek yemenin ne manası var? Bu sabah kahvaltı da yumurta, beyaz peynir, zeytin ve reçel yedim. Ayrıca kahve ve portakal suyu içtim. Bu saydığım kahvaltılıkların tatları sigarasız ne kadar da güzelmiş meğerse. İçtiğim çayın bile tadı değişti diyebilirim.
 
            Yaşam enerjisine gelince o her zamanki depresif halim bugün üzerimde yok. Kendimi gayet enerjik hissediyorum. İşyerinde sigara içmeyince mola veremeyeceğimi dolayısıyla dinlenemeyeceğimi düşünürdüm. Yanılmışım. İnsan sigarasız da mola verebiliyor ve insan sigarasız da dinlenebiliyor. Yalnız mücadele etmeniz gereken bir boşluk duygunuz var. Arada sırada da üzerinize saldıran krizlerle mücadele etmeniz gerekli. Özellikle arkadaşlarınız sigara içerken iradenizin sağlam olması lazım. Yalnız kanunlar sizden yana. Çünkü kapalı alanlarda sigara içmek yasak. Yani arkadaşlarınız sizinde daha önce yaptığınız gibi sigara içmek için dışarı çıkıyorlar. İçimden yükselen bir ses; ‘’ Ya bir sigara daha iç, sonra bırakırsın’’ diyor. Son bir sigara daha yani. Ama bu sesi ben iyi tanıyorum. Daha önceki sigara bırakma deneyimlerimde sık sık işittim bu sesi ve sık sık tuzağına düştüm. Son sigara diye bir şey yoktur. İnsan sigarayı bırakmaya karar verdiği anda sigarayı bırakmalıdır.
 
            İşin maddi boyutunu anlatmama gerek var mı bilemiyorum. Her gün belli bir miktar paranızı sigaraya veriyorsunuz. Bu para ile şu kadar ekmek alınır diye çok hesapladım. Bu her gün sigaraya verilen para elbette aylık belli bir tutara karşılık geliyor. Bu aylık tutar gerçekten yüksek bir tutar. Sigarayı bırakmayı başarırsam, maaşıma aylık o kadar zam gelmiş olacak. Yani maddi olarak da ferahlayacağım. Belki de bu tutarı hiç düşünmeden bir hayır kurumuna bağışlamalıyım. Belki de o çok istediğim yeni cep telefonunu taksitle alırım kim bilir? Ama en azından sigara için harcanmayacak o para. Kendi sağlığımı bozmak için para harcamamış olacağım. Akciğer kanserime yatırım yapmış olmayacağım. Çocuğum ve eşim kanserden ölen babasının yasını tutmayacaklar eğer ben sigarayı bırakırsam. Sigara keyif verici ama verdiği keyif karşılığında aldığı şeyler çok değerli. Sigara içmeye devam edersem belki genç yaşta ölüp çocuğumun mürüvvetini göremeyeceğim, belki de bana en ihtiyacı olduğu zamanda ben hastanede kanserden ölmek üzere olacağım. Bir insanın bunlara dayanabilmesi düşünülemez.
 
            Sanırım sigarayı bıraktığım bu ilk günde çenem düştü. Ne yazdığımı umursamadan yazmak ve yazmak istiyorum. Neredeyse geceli gündüzlü bir gün olmak üzere. Kafamın içindeki boşluk derinleşiyor gibi. Direniyorum. Sebepsiz yere sigaranın satıldığı bakkal, büfe ve marketlere gidiyorum. Sonra vazgeçiyorum almaktan. Biraz asabiyim. Kendimi sigaranın zararları ile korkutmaya çalışıyorum. Ama pes etmeyeceğim. On gün içinde sigara ile kimyasal bağlarım kopacak. Bu zehirden kurtulacağım.
 

( Zehire Karşı Kendimle Mücadele başlıklı yazı MESUT ÇİFTCİ tarafından 17.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu