Sessiz kalan bütün naralardan
Ele ayağa takılan prangadan
Kederin, kaderi yıktığı hayatlardan
Bir içerden, bir dışardan sor beni..

Çaresizin umut beklediği yarınında
Haksızın, haklıyı katlettiği devranda
Yalanın, dolana eşlik etmediği lügatta
Karanlık kavgalarda bul beni..

Gülün, dikeniyle sevildiği gönüllerden
Aşkını kutsal bilen yüreklerden
Fikrini, zikrine yazıp söyleyenden
Yunus’un dergahından sor beni..

Kekliğin boynundaki halkasında
Pir Sultan’ın bela hırkasında
Toprağa yar diyen, nağmede sazda
Veysel’in gözlerinde ara beni..

Aşkın ile diyar diyar gezerim
Sevdana nice devran dönerim
Kah yanarım, kah sönerim
Ömer’in mumlarında yak beni..

Ayaz olsa dışım, içim üşümez
Hasretin, başka hasrete benzemez
Mertliğin adı, bileği bükülmez
Hüseyin’in Kerbelasında sor beni..

Tarifim zor, tabirim muamma benim
Aşinam çok, ama bilinmez ismim
Benzeri yok, tanınmaz suretim
Erenin, Evliyanın dilinden duy beni..

ZEKİ YÜCEEL / MÜEBBET - MART2006
( Duy Beni başlıklı yazı zeki-yuceel tarafından 5/29/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.