Fukaralık kulağımızı çekince
Bir plastik kova ile değiştiğinde
Anneannem dedemin eski gömleğini
Anlatılabilir yanı kalmamıştı gururun
Ve soru sormak yasaktı hayata
Onun için hiç sormadım
Gözlerin kaç mandal eder diye
Berivan

Utanç kuşattı sokakları
Dağları
Şehirleri
Mahkemeleri
Ah..! Ellerim ne kadar küçük
Ah..! Ne cüzzamlı bedenim
Kapatamıyor bu ayıbı
Önce gömleklerini sattırdılar
Sonra müzelerin camekanlarına kapattılar
Şahit olmasın diye aşkımıza
Demir bilekli
Mangal yürekli
Gözü pek dedelerimizi
Berivan

Biz deniz görmemiş taşralı dağ kuşları
İstanbul’u severdik
Alnına hilal çakmış dedelerimiz oradan bilirdik
Mahallede aynı kıza aşık
Tehlikeli delikanlılar gibi
Gözümüzü karartırken
Doğu Roma’nın sahte şarkıları
Işığın yükseldiği yeri unuttuk
İstanbul senin gözlerinmiş oysa heyhat..!
Ağlatmamalıydım seni Berivan
Eteklerini dağlara çekiştirirken hayat

Ondan karanlık şimdi Gazze
Ondan dertli akar
Fırat ve Dicle
Bu dünya topu topu bir mahalle
Bizim mahallemiz
Senin ve benim
Anlasana
Anla ve affet beni
Anla ve sarıl bana
Berivan

Kendimize rastlayacağız bu gece bittiğinde
Bosna’da
Bağdat’ta,
Urumçi’de
Grozni’de
Kendimize rastlayacağız
İşveli serin sabahlarda
Aynı çayı yudumlarken
Penceremizde güneş
Penceremizde kuşlarla
Bütün mahalle
Bizim aşkımızı konuşacak
İnan Berivan

Şimdi alnıma dayadığın kalaşnikof
Elini kanatan gül dikeni
Öpülmemiş yerlerinde hayatın
Dudakların olacak
Annemize kızacağız
Ağzında ateşler yakılan
Alnını bir dağa
Bir denize
Savuran annelerimize
Neden söylemedin diye

Oysa Berivan
Kirmeninde yüreğini büken annelerimiz
Sıktıkça gözünden nehirleri Kızıldeniz’e akıtan
O mübarek kadınlar
Anadolu’nun gergin kasıklarında
Kutlu doğuma sancılı gebeler
Çocukları ağlamasın diye susarlar
Bizde susacağız
Berivan

Çünkü; Berivan
Hüznün peygamberleri gibi
Endülüs’ten, Kudüs’ü gözleyen
Ve hilalin anlamını bilenler
Aynı bayrağın gölgesinde sessiz öldüler
İstersen birlikte ölürüz
Ama sen beni
Ben seni değil
Varsa açığa çıkmaya yetecek yürekleri
Karanlığın altı köşeli piçleri
Doğu Roma’nın
Şapkalı ya da şalvarlı generalleri
Bizi vursun
Vursun namert kurşunlar
Ölümümüz düğün olur
Berivan
( Hüzün Ve Gurur başlıklı yazı sahan-coker tarafından 6.02.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu