Kaçamak bakışlarımız vardı,

Sokakta, okulda,

Gelindiğinde evlere;

Göz göze geldiğimizde

Fark edilmesinden utandığımız,

Utangaç bakışlarımız.

 

Kısa bir, iki söz dolaylı,

Dolaysız;

Sonra sevinirdik,

‘Oh be dedim ya’

‘Dedi ya’

‘Anladı mı dersin?’

 

Kibrit kutularımız vardı,

Kitap, defter,

Bahaneler işte canım,

Birkaç masum sözcük içeren,

Mektup sunduğumuz.

 

Oyalı mendilleriniz vardı,

Siz işlemeseniz de,

Sutyeninizde taşıdığınız;

Kimi uzatıp,

Kimi düşürüverdiğiniz hani?

 

Alır,

Önce koklardık doyasıya,

Teniniz kokardı,

Bilirdik mahremiyetinize değdiklerini,

Öperdik.

 

Sonra

Tam da koynumuza koyardık biliyor musunuz?

Tenlerimiz değerdi;

Bilirdiniz

Neler hissettiğimizi.

 

 

Ter kokan

Koltuk altlarınıza sokulurduk bir bahaneyle

-Şu ekşi-,

Kimi nazlanırdınız,

Saçınızı arkaya atarken ellerinizle,

Kaldırır kolunuzu,

Daha da yaklaşırdınız

Kimi.

 

İp atlarken savurduğunuz etekleriniz vardı,

Jartiyerle tutturduğunuz çorabınızın

En üstlerine bakardık.

 

Ama hep

Siz derdik,

Siz derdiniz,

Lale devri çocuklarıydık biz.

 

Mendiliniz vardı

Oyalı,

Koklardık,

Öperdik.

 

06.Şubat.2011 20.20

( Oyalı Mendil başlıklı yazı AhmetİDRİSOĞLU tarafından 6.02.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.