Bazen insan hayatın dengesine kapılıverir ve unutur kendini… Dengesi dedimse nasıl bir denge o yoruma açık tabi ki.

      
Hani insan hayata hâkim diyorlar ya, her ne kadar öyle görünürse görünsün hayat insana da onun hâkim olduğunu sandığı hayatına da öyle hâkim ki, bunu görmek gözlük istemez bence.
      
İşe kendi hayatımızı yoklayarak başlayabiliriz. Arzularımız, hayallerimiz, olmazsa olmazlarımız… Bazen öyle isteriz ki bir şeyi öyle hayaller kurarız ki onun üstüne hayatın dengesini hiç hesaba katmadan, bambaşka bir dünyanın denizine yelken açarız. Sonra o denizde amansız bir fırtına beliriverir ve açtığımız yelkeni alabora eder. Şimdi çık işin içinden kendimizi o azgın dalgalardan kurtarabilecek miyiz?
 
Hadi kurtardık diyelim o dünyanın denizinden geriye dönmek kolay mı? Yok, canım pes eder miyiz hiç her şeyi kontrol altına alabiliriz, her şey elimizde zannederiz. Uğruna nutuklar attığımız, olmazsa olmazlarımız birde bakmışız ki Heraklitos’un sularına kapılıp gitmiş. Biz de o sulardan geriye öyle dönmüşüz ki farkında bile değiliz. Hani hâkimdik ya her şeye hani pes falan yoktu, hayat bizi kendi dengesinde yoğurdu. Nerde kendin işte bak unutuverdin.
 
Her şeye sahip olduğumuzu zannederiz çoğu zaman. Çoğu şeye sahip değiliz aslında…
 

Mutluyuz! Sahip olduğumuzu zannettiğimizi şeylere öylesine bağlanmışız ki koparsın koparabilen!  Ama hayatın şu dengesi yok mu o ne korkaktır ne de vicdanlı, öyle koparıverir ki delicesine bağlandıklarımızı…

       
Şarkımıydı yoksa şiir mi tam anımsayamıyorum fakat sözleri kulaklarımdan hiç gitmiyor.”  Sahiplenmeyeceksin öyle her şeyi, bu benimdir demeyeceksin. Hatta elini, ayağını, gözünü bile. Yokmuş ya da yok olabilirmiş kabul edeceksin. Yalnız gökleri, yıldızları sahipleneceksin. Onlar kimsenin değil, onlar erişilmez.”Doğruluğuna inandığım sözler bunlar.
      
Hayalin seni gerçeklerden dinlendiren bir liman olmaktan çıkıp, gerçeğin karasından yürütmeye çalıştığın bir gemi olursa bu söylenenleri dikkate almak zorundasın. Hayal kurmayalım mı kuralım, mutlu olmayalım mı olalım. Ama bağlanmayalım, olmazsa olmaz demeyelim, hep ikinci bir şıkkımız olsun. Yıldızlar gibi, gökyüzü gibi, onları sahiplenmek gibi…
       
Hayat sürprizlerle dolu, hem unutmayalım bir sonraki durak,
                                              
Hayatın dengesi…
      
Peki hayatın dengesi ne ?Taktiri ilahi, Allah'ın kudreti, kader, elimizde olmayan şeyler...
       
Hayat sahipsiz mi ki dengesi sahipsiz olsun.
 
 
 
(devamı var)
( Hayatın Dengesi -1- başlıklı yazı Sena HAYDALİ tarafından 10.02.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.