Aşk’ı şehvet yapalı nefsimize…
Kim derdi böyle netameli sürer bu sevda,
Hatta yol olmuşken ayaklarına,
Bu bilinmeze gitmeler de nedir?
Bakıp gözlerimin ta içine
Seni çok seviyorum diyen sen değil miydin yoksa?
Dedim ki sana;
Sol yanına sığdır beni
Kar yağıyor, üşürüm…
Üşümemek için önce ‘sen’ gerekir dedim, iliğimden,
Ve gözlerine yazılmamış bir şiir kadar üşüyordum,
Bunları söylerken…
Ne zaman görsem gözlerinin yeşilini
Elimde değil ‘sendeliyorum’
Ah bir bilsem sen misin bana bakan, yoksa aşk mı?
Bilmiyor ‘utanıyorum’
Bir hayal kurdum gözlerine dair,
İçinde sen, içinde ben, içinde yürek işçileri ve bozgun gönüller,
Bilmem ki, inşasına devam etsek, ‘yıkılmadan’
Kurtarır mıyız bu aşk’ı?
Şimdilerde söndü şuası gönül yangınımın
Sen bir hayal tut fecre uzanan
Öyle ki,
Güruh kıskansın hayallerini…
Yoksa çöllerimizde erimeye,
Mecburuz biz…
Sevgilim;
Ben senin gözlerinle büyüdüm,
Kirpiklerinle yaş’lanıyorum
Ve bakışlarınla ölmek isterim...