sana,birazda senin merhametin olsaydı keşke
demeyi isterdim.
dilim kaygan ama hiç bir
kelime kıpırdamıyor
sevginin gölgesinde büyütülen her coşkunun yapraklarıydık
yalnızlıkla savrulmuşuz bugüne.


sana,merhametin öfkem kadar cömert olsaydı keşke
demeyi isterdim.
şefkatin olsaydı da
öfkem utancından kızarsaydı
çığlıklarım insan arenasında yansaydı.


aradan dört gün geçti
dört koca asır gibi.
Canan’la yazıştık,ilk defa bir sırrımdan söz ettim
insanoğluna.
sessizliğin,sevdanı parçalayıp gitti konuşmalarımız arasında.


zarif sallanışları olan bir düş olduğundan söz ettim ona,
dedim ki eski defterlerde kalan
sevgi borçlarıydı
kurduğumuz mutluluk fabrikasında can çekişen.
biraz da senin şefkatinden söz ettim,
Canan,bana ’seven gerçekten seviyorsa affeder’ dedi.
cesaretin de bittiği bir yer var
ne ettiysem sevdamdan ettim.


gerçi kıyametin koptuğu yalandı
ama ben Canan’a kıyametimiz koptu,dedim
diner mi dedim
’diner’ dedi.
Canan’a,’su alan gemiler batmaz mı’ dedim.
’Suyun’da merhameti var’dedi
’yoksa hiç Yunus yaşar mıydı’dedi.
’Yaşamazdı’dedim.

Zeki Nurçin
( Merhametin Hüznü başlıklı yazı Zeki NURÇİN tarafından 3/16/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu