MESLEK LİSELERİ VE SORUNLARI

          Ortaöğretimde mesleki teknik eğitimin amacı, öğrencilerini, ilgi, yetenek ve kabiliyetlerine göre hayata hazırlanmış, kendisinin ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmuş, yapıcı, üretici ve verimli kişiler olarak yetiştirmektir. Bu amacın gerçekleşme derecesi, söz konusu okulların sorunlarının gerçekçi olarak saptanıp, çözümlerinin de çağa uygun yöntem ve yaklaşımlarla üretilme derecesine bağlıdır.

         Sanayileşmenin temel ölçüsü, kişi başına tüketilen çelik miktarı ile orantılıdır. Bu oran, Japonya’nın onda biri, Kanada’nın beşte biri kadardır.  Buna rağmen, meslek liselerinde yeni açılan ve rağbet gören bölümler ise, Elektrik-Elektronik bölümleridir.    Türkiye’de en gelişmiş sektörler, inşaat, otomotiv ve madeni eşya üretimidir. Buna göre istihdamı en çok sağlanan meslekler, Torna-tesviye,(torna, freze, CNC, taşlama,), döküm, metal işleri, motor bölümüdür.   Mesleki eğitim pahalı bir eğitimdir. Mezun olduktan sonra mesleğini yapanların oranı % 10-15 ler civarındadır.

Katsayı uygulaması, alanları farklı olan ve aynı sayıda soruyu cevaplayan iki öğrenciden birisini mağdur etmiş, diğerine adeta ek puan vermiştir. Yüzdelik değerlerin bile hayati önem taşıdığı bir sınav sisteminde, genel liselere kıyasla zaten “kültür dersleri ” (Türk Dili ve Edebiyatı, Matematik, Coğrafya vs.) konusunda yetersiz bir eğitim alan meslek lisesi öğrencilerinin üniversiteye girebilmesi tamamen imkânsız hale gelmişti.

Katsayı uygulaması ile oluşturulan alanlar öğrencileri bir kez seçtiği alanın içine hapsetmiş, "meslek değiştirme-seçme" hakkını ellerinden almıştı.

Yaklaşık 10 yıl boyunca sürdürülen katsayı uygulaması ile 2 milyondan fazla meslek lisesi öğrencisi gelecek hayalleri karartılmıştı.  Katsayı uygulaması ile doğal olarak tüm meslek lisesi bölümlerine ilgi birden azaldı. 1999 ile 2009 yılları arasındaki dönemde toplam 2 milyon 19 bin 615 meslek liseli öğrenci üniversite giriş sınavında katsayı uygulaması ile karşı karşıya kaldı. 2001 yılında meslek ve teknik eğitim liselerinden 243 bin 652 kişi mezun olurken, 2008 yılında mezun olan öğrenci sayısı 108 bin 235 kişiye düştü. Uygulama ile meslek liselerinden üniversiteye geçişin önü kapanınca aileler çocuklarını genel liselere göndermiştir. Bu eğilimin somut iki sonucu ortaya çıkmıştır. Birincisi meslekî ve teknik eğitimin kalitesi düştü. İkincisi ise bu liselerin ortaöğretimdeki ağırlığı artması gerekirken gerilerde kaldı. Bu tablonun da pratikte de iki can alıcı sonucu ortaya çıktı: Birincisi,  piyasa ihtiyaçlarına uygun yeterliliği olmayan milyonlarca gencin üniversite kapısına yığılması, ikincisi, nitelikli eleman ihtiyacını karşılayamadığı için zorlanan işgücü piyasası; yani işgücü ihtiyacını karşılayamayan bir ekonomi ve iş bulamayan gençler.         

         MEB kurumlarında en büyük sorun belki de meslek liseleridir. Bu sorun belki de Meslek liselerine karşı toplumumuzun mesleki ve genel eğitime karşı düşüncelerinin karışık olması bu alandaki birçok sorunun temelini oluşturmaktadır.

Meslek Liselerinin Bölümleri

Anadolu Teknik Liseleri

Anadolu Meslek Liseleri

Anadolu Ticaret Meslek Liseleri

Anadolu İletişim Meslek Liseleri

Anadolu Kız Meslek Liseleri

Sağlık Meslek Liseleri

Adalet Meslek Liseleri

Tarım Meslek Liseleri

Tapu ve Kadastro Meslek Liseleri

Meteoroloji Meslek Liseleri

Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri

Spor Liseleri

Askeri Liseler

Polis Kolejleri

Teknik Liseler

Endüstri Meslek Liseleri

Bu bölümlerden en sıkıntılı bölüm de belki de Endüstri Meslek Lisesi okullarıdır.

Meslek Liselerindeki bazı sorunlar:

·         Okulların bina, tesis, araç ve gereçlerinin yeterli olmaması,

·         Bu okulların eğitim programlarının toplumun ihtiyaçlarına göre güncellenememesi,

·         Okullarda finansman sorununun yaşanması,

·         Sanayi ve hizmet sektörleriyle gerekli işbirliğinin kurulamamış olması,

·         Öğretmenlerin nitelik ve kadro ihtiyacı bakımından yetersiz olması,

·         Mezunların istihdam sorunu yaşamaları,

·          Mezunlarının yükseköğretime geçiş sorunu yaşamalarıdır.

Sorunları genel olarak bu başlıklarda toplayabiliriz. Fakat bu maddeler çoğaltılabilir. Sorunları tespit etmek yarı yarıya çözüme ulaşmak demektir.

Çözüm Önerileri:

           İşveren kurumların kendi alanlarında meslek lisesi açmaları teşvik edilmelidir.  Bu şekilde devletin üzerinden büyük bir yük kalkacak ve finansman sorunu yaşanmayacak. İşveren kurumlar meslek liselerini “kendi alanlarında” açtığında bu okullardan mezun olan öğrencilerin istihdam sorunu yaşanmayacak. Bina tesis, araç ve gereç eksikliği de ortadan kalkmış olacak.

          İşveren kurumlar istihdam oluştururken Meslek Lisesi mezunu eleman çalıştırırsa, bu tercihinden dolayı Meslek Lisesi mezunu elemanın SSK primini, mesela %50-60 daha az ödeyebileceği bir teşvik uygulaması yapılabilir.  Bu durum Meslek Lisesi mezunu öğrencilerin sanayide, endüstride daha çok tercih edilmesine sebep olacaktır. Meslek Liselerine ilgi artacaktır. Meslek Liselerinde kaliteyi artıracaktır. Yüksek öğrenime yönlenen öğrenci sayısını dengeleyecektir. Gençler tercihlerine bağlı olarak daha erken ve kısa yoldan iş sahibi olacaklardır.

          Mesleki Liselerinin kalitesi artırılmalı, teknik imkânları ve öğretmenlerin şartları düzeltilirken alınan öğrenci sayısı azaltılmalı ve eğitim seviyesi yükseltilmeli.  Böylece ”Seçme öğrenciler düz liseye, başka okula gidemeyen öğrenciler ise meslek lisesine gider.” düşüncesi de yıkılmış olacaktır. . İyi yetişmiş bir meslek lisesi öğrencisi kendi alanında daha rahat iş imkânı bulacaktır. Belki de üniversiteye gitmek bile istemeyecektir.

          Asıl amacı “kalifiye ara eleman” yetiştirmek olan meslek lisesinin mezunları gelişmek ve derinleşmek için “kendi alanlarında” yükseköğretime devam etmeleridir. Bu yüzden meslek yüksek okulları bu öğrenciler için cazip hale getirilmelidir. Ayrıca, “kendi alanlarında” devam etmek istemeyen öğrencilere de diğer bölümler için açık kapı bırakılmalıdır. Meslek lisesi mezunlarına kendi alanları ile ilgili 2 yıllık MYO ve 4 yıllık öğretmenlik Fakültelerine girişte ek puan verilerek bölümlerine uygun mühendisliklerde ya da diğer 4 yıllık fakültelerde ek puan verilmesinin önü açılmalıdır.

        Mesleki eğitim bölgelere göre farklılık arz etmelidir. Karadeniz’de, balıkçılık ve gemicilikle, Orman ürünleri ağırlıkta olmalıdır. Doğu Anadolu’da ise, madencilik ve Tarım Meslek liseleri ağırlıklı olmalıdır.  Batıda ve ABD'de mesleki okulların eğitimden payının yüzde 75, düz liselerin payının ise yüzde 25 olmasına rağmen Türkiye'de bunun tam tersi bir durumun söz konusudur.

 

 

 



 

( Meslek Liseleri başlıklı yazı Mesut Kaymakçı tarafından 3/22/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.