Gidiyorsun ya...
Hadi git boş ver
Yağlı urganla bağlayamam ya,
Tutamam ya zincirlerde.
Bir değil iki değil bu kaçıncı?
Gidiyorsun ya git kalma,
ölüm ile cenin ikileminde.
 
Gidiyorsun ya bundan böyle
Avutamaz beni hiç bir şey,
Şarkılar, şiirler...
Sevdanın ne rengi,
Ne deseni, nede sesi
Değişti rüzğarın yönü
Karanlık çöktü denize,
Martılar öksüz...
Gemiler limansız,
Sahiller dalgasız kaldı.

Gidiyorsun ya...
Bundan böyle,
Zamanlar da sensiz.
Acılara mahküm yüreğim,
Ne yana dönsem?
Neyi görsem, Sen
Bir paslı bıçak yarası,
Kalbinin üzerinde...
Saplı kaldı şehrin.
İstanbul ağlamaklı,
Gözü yaşlı Kızkulesi.

Bir rüzğar hıçkırır
Bir dal kırılır tenha da,
Kelebekleri ölür gönlümün
Ufalanır darbelerle
Çöker elmas madenim,
Tek taş ustası sendin
Bak yine ağırdı sol yanım.

Gidiyorsun ya...
Şöyle bir bak geriye
yaptıklarını da düşün
Tart günahlarını sevabını
Kaçmasın kantarın topu
Senden yana olmasın, adil ol
Ve git şimdi güle güle
Güle biliyorsun bile...
Yolun, bahtın açık olsun.



 
( Gidiyorsun Ya başlıklı yazı Fedai GÜVEN tarafından 6/6/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.