Ağır bir ağrı gibi bu veda
Sitemkâr sözler dilimin ucunda
Zifiri kelimeler sızlatıyor yüreği
Hançeri bir den bire saplıyor,
kan için de gözleri

Mecazlar kaldıramıyor vefanın enkazını
Geceye gömülüyor sözler
Uzun uzun susuyorum ardından
Sessizce itiraz ediyor duygular
Aralıksız kurban arıyor zaman
Ömrün tırnaklarını kemiriyor,çığlık

Başarısız ihtilaller denemiş aşk
Bir acemi çılgınlığıyla,çaylak
Yaşını aşan sevda vurgunu
Kırların yüreğine basmış,
çıplak ayaklarını
Baharın sırtına uzanmış sereserpe
Beni vur ama terketme,
der gibi uzanıyor eller
Belki ilk vuruluşu değildi,
gözyaşını hiç görmedin yüreğimin
Biliyorum istesen de kalamazdın
Vakit artık çok geçti

Ve işte dışardayım aforoz edilmişim dünyandan
Senin sokağını arşınlamıyor ayaklarım
Birilerine çatmamak için susuyorum
Karaya vurmuş balık gibiyim,çırpınıyorum
Kim kendi denizinden çekip gidebilir ki?
Gecede yol alan kaç yolcuya
Ay yol gösterir
Hangi ayrılığın uçurumu derin değildir?
Ve hangi uçurumun yankısı sesimi sana getirir?
Hala sımsıcakken gözlerim de aksin
Hangi aynada puslanır resmin?


Aykırı anlamlara gebe bu veda
Sığındığım her söz adına bağlanıyor
Günlüğünü eksik tutmuşuz biz bu sevdanın
Bir kez daha uğurlanıyorum,mendillerle
Bir kez daha yolculuk var bilinmeze
Cinayet yerine benziyor arkamda bıraktığım mekan
Kan sızıyor anıların dudaklarından
( Günlüğünü Eksik Tutmuşuz Biz Bu Sevdanın başlıklı yazı Saliha Kaşkır tarafından 1.04.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.