Ayşe Zehra'nın bu sözlerini çok sevmişti ,"bu kız gerçekten iyi kalpli ,ben olsam kesin köpeğe küfredeydim..kızardım en azından..taş atardım" dedi..

Zehra devam etti-olurmu Ayşe kardeşim bize yakışırmı  küfür? Peygamberimiz buyurmuyormu,kötülük yapanada iyilikle karşılık verilmesini söylemiyormuydu?

Gerçekten de öyle diyordu..İyilik yap denize at balık bilir, balık bilmezse Hâluk bilirdi...Ayşe söze karıştı ;-Gız sen ne güzel konuşun .Ayşe hemen arkadaşı Zehra’yı içeri aldı...Zaten komşulara karşı rezil oldukları kadar rezil olmuşlardı .

Arkadaşını eve aldı. oturma odasına geçtiler..Ayşe "arkadaşım kusura kalma elimde olmayan bir  nedenle seni biraz üzdüm özür dilerim, inan’ki böyle olmasını istemezdim" dedi.ve devam etti..
-"Allahtan korkmasam,kuldan utanmasam o köpeği hiç acımam öldürürüm ,ama ne yapacaksın hayvan aklı işte ne bileyim bu kadar insanın içinden seni bulacağını?"..

Zehra’da dediki:-olurmu bir yaratığın canını almak Allahı’n verdiği canı ancak Allah alır, bize’de canımızı bir emanet olarak veren, taşıma sırasında emanetini ve verdiği nefesi iyi kullanmamız gerekmiyormu?
 
Belki'de bunda’da var bir hikmet.Köpeği ben yok’ken dövmesinler komşulara söyle olurmu? .. dedi zehra,sıkı sıkı tenbihledi...
Sonra zehra sözlerine devam etti...

-Belki'de gelmemem daha hayırlıydı..Derler ya ,hayır dediğin şer çıkabilir ,bazende şer dediğin hayır çıkabilir .bunu böyle değerlendirmek gerekmezmi?

 orsun.Dilinden bal damlıyor...Sanki iyilik meleğimisin mübarek? Senin ben koruyucu meleğin olayımmı?.. bana bir söylesane.

Söz syrası Zehra’daydı-Ne meleği ,ne iyiliği,zaten iyi bir müslümanda ve insanda bunlar gerekmiyormu? Biz başkalarına kötülük ve işkence yaparsak ;bizim bir hayvandan bir farkımız kalırmı?

Nerede kalır bizim insanlığımız?.. Adem oğlu olmamız....Zehra öyle bir kız’dı’ki (*) her sözü bir değerli söz ,her dediği tam hedefe ulaşıyordu...hiç boş konuşmuyordu...hedefi tam ortadan vuruyordu..Ayeşe’de Zehra'nın sözlerine katılmadan edemedi...Haklısın kardeşim dedi.

Sonra Ayşe devametti:-zehra kardeşim sen biraz dinlen ben annemle birlikte bir şeyler hazırlayayım..akşam oldu senide çok bekletmeyelem belki çok acıkmışsındır...dedi.

Zehra ’da
söze katıldı,unuttum demeyi şu köşede’ki çantamda biraz bir şeyler olacaktı.pek fazla yemek yapmana gerek yok,benimkiler’ide ilave ediver olurmu?

Ayşe dedi’ki:-ne gerek vardı kardeşim getirmene ,bizde yokmuydu sanki ? sen misafirsin..oldumu böyle?
Senin geç kalışında bir şey vardı zaten sen kolay kolay geç kalmazsın.okulda bile senden erken geleni görmedim...Zehra,bunlar küçük şeyler adımı olur kardeşim ?Senle benim farkım’mı var ?

Geçekten’de birbirleri için yapamayacakları bir şey yoktu...Aralarında hiç bir şeyi sorun etmezlerdi.
Belki öz kardeş kıskanırdı onlar birbirlertinden bir şeylerini esirgemezlerdi...
Adeta bir birlerini koyur birbirleri için gerekirse kendilerini feda bile ederlerdi...İşte Ayşe ile Zehranın dostlukları böyleydi...

Ayşe annesi ile beraber mutfağa gitti,birkaç yemek hazırlığında bulundular,sonraZehra duramadı ayşenin yanına mutfağa gitti.

Zehra tez zananda mutfaktada maharetini göstermişti,yemeklerin çoğu tez zamanda Ayşenin ve Zehraın yardımı ile yaplımıştı..Yemeklerin kokusu ta her tarafa yayılmuştı..
Ayşenin annesi hem yemekler dinlene dursun hemde baban ve ağbeyinde gelsinlerde hep beraber oturalım soframıza" dedi.

Evin içini kızattma ve yağ kokusu almış yürümüştü,kolay kolayda gideceğe benzemiyordu...Ayşenin annesi" Zehra kızım kapı ve pencereleri açta koku çabuk çıksın " dedi.

Zehra hemen söze karıştı:Firdevs abla sana bir şey desem yaparmısın?dedi..

Yine zehra aklını kullanmıştı,yine bir önemli şey söyleyecekti..Firdeevs abla" hadi söyle güzel kızım dedi,düşüncelerini bilmek isterim"dedi..

.Devam etti Zehra sözlerine:-teyze bu kötü kuku için bir tencereye bir bardak su kuyalum bir bardakta sirke ( *2) onu kaynatalım..bak ne olacak...koku kaçacak delik arayacak deneyelim istersen?...



Ayşenin annesi Zehrayı çok sevmişti...Zehraya aklınla bin yaşa emi kızım dedi...Geçekten kimin akılna gelirdi böyle yapmak?
 
..Çok kısa zamanda kötü kızartma kokusu mutfaktan nazlanmadan çıkmıştı....Mutfak tertemiz bir koku ile dolmuştu..

Artık yemekler dinlenmiş...Eve evin aile reise ve Ayşenin ağbeyi geldi gelecekti...
Son hazırlıklar yapılıyordı....



(*1) (kızmak anlamında kullanılmamıştır...

(*2)pratik bir bilgidir..kötü kokuları yok etme tekniği..

M.Ali Ünsal..

Devamı 6 .bölümde...devam edecek...



( Şeytân'ın Planı.(5) başlıklı yazı M.Ali Ünsal tarafından 8.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.