Yazamadıklarımı toparladım gecenin demli bir vaktinde sana yakın bir mesafenin cekilmez ıraklarındaki kayboluşlarımda... Hepsi sana, sebebi yeşil hayallerimin demli tonlarında seyreden kayıp seyyahın bitmek bilmeyen hasreti. Yeri gelir küreklerini aheste sallar sarhoş hayallerin peşinde, yeri gelir, yere yalınayak basa basa koşar kendi kendinin peşinde hayallerden geriye kalanları iade etmek için ...Ne Sukutlar yüklenmiş dili, yeşil hayallerinde ellerini tutan elleri kör umutların nasırlarını bağlamış ama yinede şikayet etmiyor bu denli tenha sokakların senle dolup taşan anlam dolu kalabalığına bu yürek.
 
Sığdıramıyor yüksek rakımlı hasretlerini yere, göğe, hiç bir ölçü birimine. Senin rengine boyuyor gökyüzünü, yeni gün seni hatırlatsın gökyüzüne bakışlarınla eritsin yer yüzünde senin can verdiğin bir tek ben-i, yanarak doğsun günlerim ve gözlerinden dökülen yaşlar daha yanaklarına değmeden gün batsın diye. Yeşile boyadım senin için gökyüzünün altında istediğin düş ülkelerine kanatlansın diye yüreğin başka düşleri dilediğin mevsimlerde delice ıslanır gözlerim.
 
En acı suskunluğumda anlatamadığım öykülerimde ki düş ülkelerinin sevdası suskunluğumda saklı cevaplarım sevgili... Toplarım tüm cümlelerin türlü yeminlerini dudaklarımdan kaldırırım geçmişin kötü anılarını kalemimle üzerini kalın harflerle işaretleyerek hatıraların en tozlu raflarına. Bana dair bir tek satır kalmasın, daha fazla acıtmasın beni, pişmanlıkla avutulmuş hatıralarımı. Sen ol sevgili, yaşanmış geçmişim, yaşanacak geleceğim.
 
Yıkarım gözyaşlarımla tozlu yanaklarımı anlatamadığım zaman derdimi ipotekli yarınlara değil hayranlığım, değil kayboluşum geçmişe dair hiç bir anıda, tüm zaferler senindir sevgili. Senin için sildim hepsini. Sözcüklerimin içine sakladığım sevdaları toplayıp bir gece söylemeyi bilirmiyim, gitmeyi bilirmiyim sana geldiğim geri dönüşlerini bile bile unuttuğum yollardan?. Geri dönemem elbet, olursa şayet veda çarparsa suratıma, beni canlı canlı gömün sana geldiğim unuttuğum  yolların kenarına.
 
Tenine sıçramasın ağlamaklı yüzümden akan yalnızlıklarım, daha fazla acıtmasın beni yarımlığa konuk oluşlarım. Gidemiyorum öznesi çalınmış cümlelerden sana biliyorum sevgili, sen bensizde güçlüsün. Unutmadan teşekkür borçluyum sana, sana dair tüm yalnızlıklarıma, hepsine teşekkürler sevgili sensiz bir yerdeyse eğer yaşanılan kayıp tecrid odaları, her nefesimde bin dua saklı olacak sana dudaktan kalbe yeminle…

Ayser ÖZBAKIR
( Dudaktan Kalbe başlıklı yazı AyserÖZBAKIR tarafından 12.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.