İlyasın evinde yaşanan hüzün ve telaş haliyle Lutfi`yi tanıyan yakın dostları da aynı sıkıntı içine sürüklemişti. Haberi televizyondan duyan Mozan`ın evinde de benzer kaygılar yaşanıyordu.Yılların sıkıntı ve çilesini omuzlarında taşıyan mozan ve ailesi, muhtemel bir tutuklama dalgasının kendilerini de etkilebileyeceğini düşünmüşler dahası Mozan hergün ,her an tutuklanabilecekmiş gibi hazırlığını yapmıştı.Lutfi`yi tanımak onun için huzursuzluk kaynağı olacak deseler inanmazdı da şimdi yaşıyordu o huzursuzluğu.Kendinden çok ailesinin içine düşebileceği sıkıntıyı düşünüyordu da ,ona da bir çözüm bulmuştu;Yıllarca görmediği memleketine gitmesini planlamıştı eşinin ve çocuklarının...Olur ya tutuklanacak olursa.

Mozan planlı yaşamayı seven ,evden çıkarken bile attığı her adımı,yapacaklarını bilen biriydi.Bu nedenle onun hayatına pek süprizlere yer yoktu.Öngörüsü güçlüydü aynı zamanda.Olabilecekler için bile önlemler alır ,hazırlıklı olurdu.Bu onun güçlü kimliğinin oluşmasında en büyük etkendi.

Olabilecekleri önce kafasında kurmuş,düşünmüş eşine dillendirmiş ,onun da fikirlerini aldıktan sonra yapılacakları planlamıştı.Dahası tutuklanırsa Lutfi`yle olan bağlantısını en ince ayrıntısına kadar anlatacaktı.``Korkacak bir şeyim yok ki,``diyordu.Gerçi anlatmasa bile gerek İlyas`ın,gerek Mozan`ın lutfiyle olan ilişkisi telefon konuşmaları bile takılmıştı dinleme ağına.Gün gün,saat saat internetteki konuşmaları dahası telefon konuşmaları ve de Ankara buluşması mercek altına alınmış suç delilleri aranmıştı da,Lutfi günler sonra savcının huzuruna çıkarken yüz küsur evrakta bilmem kaç suçtan mesul tutuldu.Bu suçlar arasında Ankara Etkinliğinin bir suç delili olarak sayılması ve oradaki etkinliklerde şair ve yazarların bir başkaldırı denemesi olduğu bunu da Lutfi ve Mozan`ın organize ettiği bizzat savcı tarafından yüzüne okunmuş tutuklanması isteğiyle nöbetçi mahkemeye gönderilmişti.Lutfi savcının odasından çıkarken güldü ve savcıya dönerek,
-Savcı bey,müsadeniz olursa bir şey söylemek istiyorum.Savcı tutuklanmasını istediği bir sanığın bu cüretine kayıtsız kalamamış,belki yeni bir suç olabilecek bilgi verebilir diye...belki de basireti bağlandığı için,
-Buyur,ne söyleyeceksen...
-Herşeyi kabul ederim de ,el insaf savcı bey!Masum bir edebiyat toplantısını bile Ergonekona bağladınız ya...suç sizin değil sizi yanlış yönlendiren siyasetin ve istihbaratın.Şimdi korkarım o toplantıya katılan yetmiş kişiyi de ben gibi tedirgin edeceksiniz,yazık insanlara yazık ilminize...

Savcı istemediği bu sözleri duydukça kızmış,öfkelenmiş de dinlemişti istemeden de olsa.Lutfi sözünü bitirdikten sonra,savcıya teşekkür etmiş elleri kelepçeli iki polis gözetiminde mahkemeye sevkedilmişti.

Olayın üçüncü günü akşam ajanslarında Ergenekon`un Osmaniye ayağının da tutuklanarak cezaevine gönderildiği flaş haber olarak duyuruluyordu.Lutfi`nin tutuklanması İlyas,Mozan ve Kadir abinin evindeki şüphe ve telaşı bir kat daha artırmıştı.Heleki yandaş medyanın Muhtemel olacakları,ya da gelecekte ,yakın gelecekte olacakları bir bir sayması.Emniyet raporlarını yayınlaması ,yönlendirmesi hep Ankara Şenliğini hedef gösteriyordu.Bu toplantının İzmir,İstanbul ve Ankara ayağındaki Edebiyat dostlarını iyice tedirgin etmişti.

Sezer abi,``eyvah !``diyordu.``Ben zaten ezelden sabıkalıyım iktidarlara karşı,bir de Ergenekoncu olduk bu saatten sonra.``Tedirgin olsa da İzmirin en genç kızı yine de neşesinden taviz vermiyor bu çarpıklığı ti`ye alıyordu.


( Kayıp Yazar Devam/6 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 13.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu