Dedesi elinden tuttu çoçuğun."Hadi bakalım Malik , camiye namazı kılmaya gidiyoruz..."
 
Cumartesi günüydü.Dün anaokulunda da gün iyi geçmemişti. Arkadaşı elindeki oyuncağı almış, bi de kendini itmişti.O yüzden dışarıya çıkmak istememişti. Dışarda oynayan çocuklardan biri yine kendini iter, canını yakar diye düşünmüş, evde hayal alemine dalmış, kah süperman olup uçuyor, kah örümcek adam  olup etrafa ağ atıyordu... Dedesinin birdenbire elinden tutması hayal aleminden gerçek dünyaya getirmişti kendisini.Biraz bozuldu.Tamam dedesi evde namaz kılarken onu taklit etmek hoşuna gidiyordu ama şimdi sırası değildi yani...
 
Tatlı bir emrivakiye isteksiz uydu.Camiye doğru yol aldılar. Dedesi bakkalın önünden iki şeker aldı. "Bak bunları namazdan sonra sana vereceğim, namazı düzgün kılacaksın tamam mı". Dede eğitimini iyi verdiğini düşünürken Malik ansızın.; " Dede beni şekerle kandıramazsın, oyuncak isterim" demesin mi...Dedenin yüzünde bir tebesüüm belirdi."Peki uyanık, alırız oyuncağı"
 
Camiye vardılar. Dedesi gibi ayakkabılarını çıkardı , minik sağ ayağını önce atarak aynı dedesi gibi Bismillahirrahmanirrahim dedi.Cami fazla dolu değidi. Ön saflara yakın oturdular, Hoca minberden cemaate, dini konularda hitap ediyordu. Malik etrafa baktı önce hat yazıları dikkatini çekmişti, sonra caminin kubbesine baktı hayranlıkla, boynu ağrıdı hocaya döndü...Hoca insanın yaratılmasından bahsediyordu..Bütün meleklerin secde etmesinden, sadece şeytanın kibre kapılıp Allaha isyan etmesinden ve kovulmasından , insana düşman olmasından , kendisine belirli bir mühlet verildiğinden ve ancak ihlaslı kulların şeytana karşı galip geleceğinden söz etti.
 
Malik mevzuyu, o yaşta biraz anlar gibi oldu ama ihlas ne demekti onu kavrayamamıştı.Belki süpermen veya örümcek adam gibi bir şeymiydi acaba. 
 
Namazı kıldılar.Eve doğru yol aldılar. Yolda dedesine "ihlas ne demek" diye sordu.Dede si Malik'in gözlerine baktı. Beni seviyormusun dedi.
 
 Malik dedesini çok severdi. Çünkü babası gibi yaramazlık yaptığında kızmıyordu.Babasından korkardı. Hatta dedesinin tepesine çıkar, onunla güreşir , dedesi kendini gıdıklar güldürürdü. Ama babasınında dedesinden niye çekindiğini anlamamıştı, tıpkı kendisinin babasından çekindiği gibi...Bunu taa yıllar sonra anladı.Kendi çocuklarına babasının çocuk gibi davranmasından :)
 
Malik çok seviyorum seni dede dedi. Dedesi "evlat ihlas beni seviyorum derken kalbinde hissettiğin şeydir"dedi anlamlı bakarak.... Malik tam anlamadı. O daha böyle kahramansı bir şey bekliyordu. Ama dedem iyi bir şey demek istedi herhalde diye düşündü....
 
Eve girdiler. Malik koştu salonun ortasına..yine hayal dünyasına daldı. Babaannesinin bastonu gözüne ilişti. Aldı elinde kılıç gibi. Salladı havaya cesaretle ve meydan okudu. " Gel bakalım şeytan, çık karşıma cesaretin varsa," hayalinde karşına çıkardı ve bir iki kılıç darbesiyle düşmanını yendi..kılıcını havaya kaldırdı ve aynı bir çizgi filmdeki gibi "GÜÜÜÇ BENNNDDEE ARRTTIIKK" diye bağırdı. Babaannesi sedire uzandığı yerden "Olum sessiz ol biraz diye çıkıştı." Sen kime çektin böyle diye söylendi......
 
yıllar geçmişti aradan... İstanbulda Üniversite öğrencisiydi. Günlerden bir gün okula gitmedi. Üsküdardaki evinden sahile indi. kız kulesine bakarken sigarayı içine çekti. Başı ağrıyordu.dün gece beyoğlunda biraz fazla kaçırmıştı. ...daldı uzaklara ve geçmişe.Dedesi ile ninesini düşündü...sonra günahlarını. ezanda okunmaya başladı.uzun zamandır namazda kılmıyordu.Dedesi ile beraber camiye gittiği gün aklına geldi. ne çıkar dedi.camiye doğru adımladı. yine caminin önsaflarına doğru oturdu. Bir hoca hutbe veriyordu. Sanki bir ara hoca gözlerini kendine dikti. Kendine seslenir gibi" ey mümin kardeş kovulmuş şeytanın şerrinden Allaha sığınalım".
 
Camiden çıktı.Sahil yolunda denizdeki ışıtılara bakarak yol aldı.. çocukluğunu düşündü.şeytanı yenmişti kılıcıyla. ama  şeytanın ölümsüz ve düşmalığının ezeli olduğunu çoçuk aklıyla hiç düşünmemişti. ve yaşı ilerledikçede hiç sorgulamadı.
 
sigarasını yaktı.içine çekti. sonra attı sigarayı  daha bitmeden. dilinde bir dua belirdi... "Kovulmuş şeytanın şerrinden Şanı Yüce Allaha sığınırım"....
 
Sanki............Kalbine bir zırh indi..............
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
( Güç Bende Artık başlıklı yazı Nacaroğlu tarafından 21.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.