1 trabzonlu Kanunî

Makale / Eğitim Makaleleri

Eklenme Tarihi : 22.06.2009
Okunma Sayısı : 796
Yorum Sayısı : 0
M.NİHAT MALKOÇ

Trabzon bir şehzadeler şehridir. Trabzon, tarihten bugüne kadar çok büyük şahsiyetler yetiştirmiştir. Bu şahsiyetlerin başında da tarihin yetiştirdiği en büyük devlet adamlarından biri olan Cihan Padişahı Kanunî Sultan Süleyman gelmektedir. O, Trabzon’un gözbebeğidir. Trabzonlular onun gibi büyük bir dosta, şöhretli bir devlet adamına, bu topraklarda doğup büyüyen bir hemşehriye sahip oldukları için gururlanmaktadır. Kendisinin “Kanunî” diye tavsif edilmesi, zamanında etkili kanunlar koymasından ve koyduğu kanunları ısrarla uygulamasından dolayıdır. Cihan Padişahı Sultan Süleyman, Osmanlı Devleti bünyesinde çok önemli kanunlar çıkarmıştır. Batılılar sırf bu yüzden ona “Kanunî” sıfatını uygun bulmuşlar, onu bu adla anmışlardır.

Kanunî Sultan Süleyman, Osmanlı Devleti’nin Yükselme Dönemi padişahlarındandır. Yavuz Sultan Selim’in oğludur. Annesi Hafsa Sultan’dır. Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’un Ortahisar Mahallesi’nde doğmuştur. O yıllarda babası Yavuz Sultan Selim Han, Trabzon’da Sancak Beyi’ydi. Bugünkü anlamda ‘vali’ statüsündeydi. Annesi Ayşe Hatun da İstanbul’daki sarayda yaşamak yerine oğlu Selim’in yanında, yani Trabzon’da yaşamayı tercih etmiştir. Mezarı da Atapark civarında kendi adına yaptırılan caminin avlusundadır.

Mısır’ı fethederek kutsal emanetleri İstanbul’a getiren, halifeliği Osmanlı Devleti’ne kazandıran, Osmanlı’nın halife unvanlı ilk padişahı olan Yavuz Sultan Selim, 1512 yılında şehzadelikten padişahlığa yükseldiği için Trabzon’dan ayrılmak zorunda kalmıştır. O yıllarda oğlu Süleyman, 15 yaşındaydı. Yani Kanunî 15 yıl boyunca Trabzon’da yaşamıştır. İlk ve ortaöğrenimini bu şehirde tamamlamıştır. Bu kentin sokaklarında dolaşmış, bu kentin ekmeğini yemiş, suyunu içimiştir. Bu şehir onun hatıralarıyla doludur. Babası padişah sıfatıyla saraya intikal edince, kendisi de Manisa’ya Sancak Beyi göreviyle gönderilmiştir. Fakat o yaşadıkça, Trabzon’u hiç unutamamıştır. Trabzon’un eski valilerinden Nuri Okutan’ın da ifade ettiği gibi “Muhteşem Süleyman, kılıcının üzerinde hamsi motifi işletecek, zaferden zafere koşarken sırtında Trabzon ketanından gömlek giyecek kadar Trabzonludur ve ufkunu da Trabzon’dan almıştır.”

Cihan Padişahı Trabzonlu Kanunî Sultan Süleyman, 1520’de tahta çıkmıştır. Kendisi o zaman 26 yaşındaydı. Bu büyük insan, kesintisiz 46 yıl tahtta kalarak bir büyük rekora tuğrasını basmıştır. Kanunî 1494 ilâ 1566 yılları arasında olmak üzere 72 yıl yaşamıştır. 72 yılda bin yıllık hizmet ifa etmiştir dersek fazla abartmış olmayız. Batılıların ona “Muhteşem Süleyman” demesi boşuna değildir. Şâirlerimizden Selâhaddin Yılmaz’ın şu dörtlüğü onu ne güzel anlatıyor:

“Doğu, batı, güneye sayısız sefer yapan,
Osmanlı tarihine altın sayfalar yazan,
Halifelikten başka, gerçek Müslüman olan,
Cihana hâkim olan Kanunî Süleyman’dır.”

Kanunî Sultan Süleyman sadece padişahlıkla meşgul olmuyordu, o aynı zamanda bir şâirdi. “Muhibbî” mahlâsıyla(şiirdeki takma ad) Klasik nazım şekilleriyle birbirinden güzel şiirler yazıyordu. Şiirlerinde arûz ölçüsünü kullanıyordu. En sevdiği şâirler Bâkî ve Fuzulî’ydi. Binlerce divan şiiri vardır Muhibbi mahlaslı Kanunî Sultan Süleyman’ın… Şiirlerini Divan’ında bir araya getirmiştir. Yani onun mürettep bir Divan’ı mevcuttur. Şiirleri usta Divan şairlerinin şiirlerinden hiç de eksik değilidir. Onun sağlıkla ilgili olarak söylediği şu beyit herkesin hafızasında yer etmiştir:

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”

(Türkçesi: Halk arasında makam, mevki ve zenginlik itibar edilen, sevilen bir unsurdur. Oysa dünyada en kıymetli şey sağlık ve sıhhattir.)

Kanunî çok zeki bir yöneticiydi. Bir o kadar da âdildi. Âlimlere ve sanatçılara çok değer verirdi. Pek çok zafere imzasını atmıştır O... Bunlar arasında Rodos ve Belgrat’ın fethini, Mohaç, Budin, Estergon zaferlerini, Viyana, Almanya, İtalya, Avusturya seferlerini sayabiliriz. Kanunî, Trabzon için eşsiz bir değerdir. Bizler onunla hemşehri olmaktan gurur ve onur duyuyoruz.
( trabzonlu Kanunî başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 22.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.