20 Temmuz 2011 Çarşamba sabahı Bandırma Tren Garı’nda can kardeşim Nazlı Tolun’la buluşup, 10.15 de İzmir’e hareket edecek olan trene bindik. İkimizde de bir heyecan, bir heyecan. İçimiz kıpır kıpır. İki saate yakın bir yolculuktan sonra, nihayet Balıkesir’deyiz. Vakit kaybetmemek için bir taksiye binip, arabamızın kalkacağı Zağnos Camisinin önüne geldik. Hareket edeceğimiz alan, BAYŞAD 1. KAZDAĞLARI şiir etkinliğine katılacak olan dernek üyeleri ve dışarıdan gelen katılımcılarla dolmuş bile. İşte karşıda Yusuf hocam, Necmi Yaprak, Sezai Kaya, Yaşar Kutlu hocam ve kızı Büşra… Manevi oğlum saydığım İsmail Yalnızoğlu annesine yaptığı büyük sürprizle, Emre Güngör’le birlikte yanıma geliyor. Derneğimizin ve gönlümün sultanı oğlum Taşkın Sarıca kamerası omzunda göründü, Nimet Hoca, Ayşenur Kaya (manevi kızım), şiirlerin muhteşem yorumcusu Beyhan Tokmak, Mustafa Keser ve Hamide Hanım derken başkanımız Mustafa Kuvancı Hocam da geldi. Hepimiz otobüste yerlerimizi aldık. Dilaver Ayyıldız, Mehmet Özkan, İsmet Göner abim ve eşi, sanatçılarımız Halil Karacan, Veysel Yalvaç…Daha kimler yok ki…

 

                Arabanın hareket etmesiyle birlikte ön koltukta oturan Yusuf Hocam başladı türküye. O da ne! Necmi Bey çantasından mikrofon çıkartıyor, anlayacağınız her türlü teçhizata sahibiz. Bir anda arabada büyük bir coşku başladı. Türkülerin biri bitiyor, biri başlıyor. İzmir’den etkinliğimize katılmak için gelen Emine Cin Hanımefendi coşkumuza bir kat daha coşku kattı. Emine Hanım’ı ilk kez görmemize rağmen, samimi sıcak tavırlarıyla bizlerde, sanki yıllar öncesinden tanışıyormuşuz izlenimi bıraktı.

 

                İlk durağımız Havran Belediyesi. Belediye başkanını hep birlikte ziyaret ettikten sonra, başkan yardımcımız ve ünlü şairimiz Cemal Safi  ile birlikte, merhum şairimiz Halil Soyuer’in kabrine gittik. Burada Yaşar Kutlu hocam nezdinde dualarımızı merhum şairimizin ruhuna gönderip, şiirlerinden bir demetle şairce andık…Ruhu şad olsun…

 

                Daha sonra Edremit, Güre ve Kadıköy Belediye Başkanlarını ziyaret ettik. Ziyaretine gittiğimiz bütün belediye çalışanları ve sayın başkanlarımız tarafından sıcak bir ilgiyle karşılandık. Şahsım adıma çalışanlarına ve belediye başkanlarımıza teşekkür ederim.

 

                Çok eğlenceli geçen yolculuk sonrası nihayet Altınoluk Sohbet Çay Bahçesine geldik. Bizi kapıda derneğimizin muhasebecisi İsmail Sarıçay hocam karşıladı. Çay bahçesinin merdivenlerini yavaş yavaş inerken yine içimi bir heyecan kapladı. Kimler gelmişti? İsmen tanıdığım birçok kişiyle birebir tanışmak, o şiir yüreklerle aynı havayı solumak düşüncesi içimin kıpırdamasına yetiyordu. Çay bahçesinin sahibi Gafur Bey bizi güler yüzüyle karşıladıktan sonra, yeni yüreklerle tanışmak için bir masaya oturdum…Sol yanımda Emine Pişiren, sağ yanımda Ozan Ali Tuncay, karşımda Atıye Danış ve yanında sevgili eşi, Necmi Yaprak, Nazlı Tolun, Sezai Kaya ile hoş sohbetle birlikte akşam yemeğimizi yedik. Yemekten sonra biz bayanlar üzerlerimizi değiştirip, kendimize çeki düzen verdikten sonra etkinliğimizin yapılacağı tarafta yerimizi aldık. O esnada konuklarım, ablam ve yeğenim de çay bahçesine geldi.

 

                Sunucularımız, kızım Ayşenur Kaya ve kardeşim Emre Güngör’ün BAYŞAD dernek başkanımız Mustafa Kuvancı Hocamı kürsüye çağırmalarıyla start verilmiş oldu. Kuvancı Hocamın konuşmasının ardından, Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı yazar Yakup Deliömeroğlu,  sonra da eski Türkiye Yazarlar Birliği genel başkanı Lütfü Şehsuvaoğlu geldi kürsüye. Derneğimize verdikleri desteklerden dolayı kendilerine teşekkür ederim. Sıra şiirlerin okunmasına geldi ve ben de tarifi mümkün olmayan heyecan fırtınası başladı. Ali Tunçay, Atiye Danış, Ayşenur Kaya, Beyhan Tokmak, Emre Güngör, Emine Pişiren,  Filiz Altıok Durak, Dilaver Ayyıldız, İsmail Sarıçay, İsmet Göner, Mehmet Özkan, Mustafa Keser, Nazlı Tolun, Selman Ali Kankurt derken bir anons “Sevgi Salman…” Mikrofonu alıp, şiirimi okumaya başladığımda bacaklarımın titremesine “dur” diyemez hale gelmiştim. Kolay mı Cemal Safi ve bir çok otoritenin karşısında şiir okumak! Benim ardımdan Sezai Kaya, Yaşar Kutlu, Yusuf Akgül hocalarım da şiirlerini okuduktan sonra, sıra konuğumuz olan şairlere gelmişti. Ankara’dan Adem Yeşil, İzmir’den Emine Cin, yine İzmir’den İsmail Göktaş ve Halit Bilen, Çanakkale’den  Mustafa Çiçekli, Antalya’dan Halil Karacan ve Lütfü Şehsuvaroğlu programa ayrı birer renk kattılar.

 

                Ve… Günlerdir beklediğim an. Cemal Safi kürsüde. Aman Yarabbim ruyada mıyım? Şiirlerin biri bitiyor, biri başlıyor. Ben mest olmuş halde Cemal Safi’nin ağzından dökülen her bir cümlesini beynime kazımaya çalışıyorum.

Gözlerim uykuyla barıştı sanma,

Sen gittin gideli dargın sayılır...

Ben de bir zamanlar sevildim amma,

Seninki düpedüz vurgun sayılır!..

 

Yıldızlara baktırdım fallara çıkmıyorsun

Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa

Pencereden bakmıyor yollara çıkmıyorsun

Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa

 

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,

Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

 

Ve daha bir çok şiiri. Adeta tam bir şiir resitaliydi…Hayran oldum…Ömrüm  boyunca unutamayacağım anlardan biriydi.

 

            Cemal Safi’nin ardından, Ali Akbaş şiiri ile yürekleri doldururken sıra  Türkmenistan’dan konuğumuz olan sevgili kardeşim ozan Dr. Abdurahman Düveci’ye gelmişti. Aynı masada oturduğumuz için, sempatik ve içten tavırlarıyla gölümü fethetmişti bile.Geleneksel kıyafeti ile önce şiir, ardından türkü ziyafeti verdi.

 

Gece bizi konuk eden Mithat Aydın Beyefendi’deydi sıra. Şiiri ve birbirinden güzel taklid  tiplemeleriyle bizlere tam bir kahkaha fırtınası yaşattı. Ardından, aldığımız “katılım belgeleri” ile artık kurtlarımızı dökmeye hazırdık. Derneğimizin ozanı Nimet Avcı’nın sazı ve sözü eşliğinde uzunca bir süre pistten inmedik.

 

Ve nihayet "uyku vakti geldi" deseler de, Ayşenur’um, ben, Emine Cin ve İsmet abinin eşi için gece henüz bitmemişti. Mithat Aydın’la birlikte Edremit’te gecenin saat 03.00 ünde işkembe, paça çorba faslımız vardı ki sormayın. Mithat Bey’in yaptığı tiplemelerle gülmekten üzerimize dökmeden içebildik çorbalarımızı.

 

Günlerdir heyecanla beklediğim gece sona ermişti. Hiç uyumadan geçen bir gecenin ardından, sabah Mithat Bey bizi yine aldığı yere bıraktı. Kendisine hoş sohbeti ve evsahipliği için çok teşekkür ederim. Yine sazlarla, sözlerle, oyunlarla yapılan sabah kahvaltısının ardından, Sohbet Çay Bahçesinden ayrıldık. İlk durak Behramkale…An an yazmaya kalksam sayfalar tutacağı için, sadece dostlarla gezilen her yer MUHTEŞEM, demekle yetineceğim. Daha sonraki durağımız, Şıpşıp dede ve Belediye Başkan’ının jesti ile yenen yemeğin ardından Balıkesir’e dönüş ama yolda neşemizde ve performansımızda bir gram eksilme yok…BAYŞAD ailesiyle daha nice etkinliklerde buluşmak üzere...

 

Etkinliğin gerçekleşmesinde çok yorulan Başkanımız Mustafa Kuvacı hocama ve  diğer hocalarıma, CEMAL SAFİ hocama, etkinlikte bizleri maddi manevi destekleyen Havran, Güre, Kadıköy ve Edremit Belediye Başkanlarımıza, o sıcakta bizlerle birlikte olabilmek için onca yolu gözü alan konuk şairlerimize, sunucularımız Ayşenur ve Emre’ye, Sohbet Çay Bahçesi sahibi Gafur Bey’e, Sazı sözü ile Nimet, Sezai Hocalara, Veysel Yalvaç ve Halil Karacan Bey’lere ve bana böyle bir mutluluğu yaşatan, etkinliğe katılan herkese sonsuz teşekkürlerimle…
 
SEVGİ SALMAN...

 

 

 

 

 

( Bayşad Ve Geçen Bir Haftanın Ardından, Unutulmayacaklar… başlıklı yazı Sevgi Salman tarafından 27.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.