Yollar vardır hasretleri bitirir,

Yollar vardır bekleneni getirir.

Yollar vardır sevgiliye götürür…

 

Yollar vardır, bekleyeni şâd eder,

Yollar vardır gidenleri yâd eder.

 

Yollar vardır serap gibi kaybolur,

Yollar vardır sevap olup kaydolur…

Yollar farklı, yaratılışlar farklı. Önemli olan, gidilecek yolun huzura ve mutluluğa çıkmasıdır. Varılacak yer aynı olduktan sonra farklı yollardan gitmenin bir zararı olmasa gerek. Derelerin çaylara, çayların denizlere, denizlerin okyanuslara kavuştuğu gibi sonuçta bir merkezde toplanıyorsak, gittiğimiz yolların farklılığı fıtratların ayrı olmasındandır.

 

Meyveleri sarkan bir ağacın herkes istediği taraftan meyvesini toplayabilir. İlla benim tarafımdan yiyeceksin, bizim tarafın meyvesi daha iyi, bizim yerimiz daha bereketli dememeli, herkes kısmetini olduğu yerden yemelidir. Arınmak için girilen hamamdaki her kurnada temizlenenler olur. Bizim kurnada temizlenenler daha iyi arınmışlardır dememeli. Amaç; bedeni ve ruhu kirlerden arındırmak, nefsi ve bedeni terbiye etmekse, yıkanılan yerlerin fazla önemi olmamalı. Yeter ki ruh ve beden temizlensin.

Nasreddin Hoca merhuma; “Hocam insanlar neden farklı yönlere gidiyorlar?” diye sorarlar.  Hoca kısa yoldan şu cevabı verir; “Hepsi aynı yönde gitse dünyanın dengesi bozulurdu…” Öyle ya fıtrat ayrı olunca yollar da ayrılıyor. Yolculukta önemli olan adres değil mi? Yollar adreslere göre belirleniyor.

Dünya hayatı beşikten mezara giden bir yolculuktur. Namazsız ezan ile ezansız namaz arası kısa bir yolculuktur. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ifadesiyle; “Ömür, bir yolcunun ağaç altında bir süre dinlenip yola devam etmesidir.”

Yolculuğumuz nereye gidiyor? Ömür yoluculuğunda seyreden kervanın en bereketli durağı Ramazan panayırına uğradığı dilime rast gelir. Bu panayırda paha biçilemeyecek derecede güzellikler bizlere fırsat olarak sunulmaktadır. Bu mübarek ayda birçok müjdeler var. Öyle günler, öyle geceler ve öyle saatler var ki… Bir gecesi bin aydan hayırlı olan Kadir gecesi de bu aydadır.

Ebediyete giden bu kutlu ve mutlu kervanın sefer hazırlığında; gafil olmadan, nefsanî lezzetlere aldanmadan, günah çukuruna yuvarlanmadan gidebilmenin yolu, sabırdan, iradeye hâkim olmaktan, yani nefis eğitiminden geçmektedir.

Müslümanın ömrü bereketli ve feyizli bir yolculuktur. Rabbimiz tarafından bizlere sunulan nimetlerin farkında olmalıyız. Ömür gemimizin eninde sonunda son durağa geleceğini Ahiret limanına indireceğini unutmamalıyız. Bu yolculuğun amacını nereye nasıl gideceğini çok iyi hesap etmeliyiz. Karanlık gecede yolculuk edenlerin yolunun aydınlanması için kandillere, deniz fenerlerine ve rehberlere ihtiyacının olduğu da bir gerçektir.

Ömür kervanımız her menzilde ilahi feyizlerden nasiplenmelidir. Mevsimin bereketinden en güzel şekilde yararlanmasını bilmelidir. Kevser misali berrak, pırıl pırıl akan pınarın başından herkes nasibi kadar su alır, içer ve kanar.

 Kollarımız insanları sarıyorsa,

 Yollarımız sevenlere varıyorsa,

 Gözlerimiz hakikati arıyorsa,

 Müjde bize, sevinç bize, haz bize...

 

 Kollarımız insanları sıkıyorsa,

 Yollarımız sevenleri ayırıyorsa,

 Gözlerimiz gerçeklere kapalıysa,

 Ahlar bize, eyvah bize, vah bize…


Allah’ım (c.c) yollarımızı iyiliğe ve güzelliğe çıkar, işlerimizi kolaylaştır, bizlere yardım et. Bizleri rızan yolunda hizmet edenlerden eyle. Âmin…

 

( Yollar Vardır Sevgiliye Götürür başlıklı yazı Ali ÖZKANLI tarafından 30.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.