AF-RİKA
 
Uzun çöl gecelerine çivilenmiş

Kıpkızıl bir akşamın gerisinde kalan yalnızlık gibi

Şu yorgun ayaklarıma dayanak olmaya çalışan annem ve ben

Ve bir de açlığın sinesinde törpülemiş hayatlar…

 

Hüznün ve mahzun bir bakışın

Adı ve tarifi nasıldır bilmiyorum ama

Yüreğimin yettiği ve dilimin döndüğü kadarıyla

Ekmeksiz ve susuz bir hayatın

Bende bıraktığı izleri taşımak istiyorum huzurlarınıza, 

Kan çanağı olmuş şu kızılımsı gözlerimden damlayan

Gözyaşlarımla…

 

Ve her şeyden önce

Şunu sormak istiyorum ki sizlere;

Tıka basa doymanın insanda bıraktığı mecalsizlik midir?

Yoksa kanaatsizlik midir?

Ki insanı doyumsuzluğa götüren o uçkun ve arsız tamahkârlık.

Zira ben bunu hiç hissetmedim, hiç yaşamadım ve hiç bilmiyorum.

 

Çünkü ben

Açlığın esaretinde kaybolmuş

Ve ölümsüzlüğe kanat çırpmakta olan

Yanık yüzlü bir çocuğum;

Amansız ve apansız çöl iklimlerinin savurduğu sancıyla kavrulan

Küçük ve masum bir çocuk…

 

Adım RİKA,

Afrika’nın uzak çöllerinde yaşayan küçük ve masum bir Rika. 

Ve ben ki

İşte şu masum bakışlarımla

Ekmek ve su aramak değil,

Umut, hayat ve özgürlük aramak istiyorum artık.

 

Şimdi sen Ey ölüm!

Sen ki,

Toza bulanmış şu ağzımın açlık kokusuna rağmen çürütmeye çalışırken beni,

Bense hala şu doyumsuz insanların

‘Haydut’ bakışlılığından ve acımasızlığından

Daha dik, daha gururlu ve daha cömert duruyorum.

Öyle değil mi?

Haydi, şimdi sen söyle bunu

Ve avazın çıktığınca haykır haykırabildiğin kadar

Tüm dünya insanlığına…

 

Haykır ki

Sömürücülük lügatinin sayfalarına gizlenmiş olan

Ablak yüzlü gülüşler ve somurtkan suratlar,

“Dünya” resimli bir para gibi dökülsün

Bütün insanlığın vicdanına

Ve doysun artık şu aç gözlü insanlar.

 

Çünkü onlar doyumsuzluk nedir, benden daha iyi bilirler..!

 

Ve sen ey dünya!

Ruhsuz ve insafsız bir atlas kuytusundaki beni,

İşte şu kara parçacığına bağlayarak

Boğsan boğsan, ancak işte bu kadar boğabilirsin zaten

 

Ve bundansa benim, hiç mi hiç gocunmak gibi bir derdim yok

Çünkü bu benim değil,

Asıl senin utancın ve asıl senin günahındır.  

 

Bunu da böylece bilesin..!

 
 
Mehmet Akif UÇAR  
 
( Af-rika başlıklı yazı mehmet-akif- tarafından 12.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.