Aç cefakâr yüreğim bir daha kapını aç
Gelen güzeller şahı cennetlik bir huridir.
Biliyorsun ki sevgi sana her an ihtiyaç
Âdem’e bahşedilen edalı bir peridir.
Yeniden gelecekse gelsin hüzünlü matem
İsterse yakıp yıksın ezâyla dolu sitem
Bu sana imtihanın yeni bir safhasıdır
Mevlâ’nın lütfettiği gönül züleyhâsıdır
Aç cefakâr yüreğim bir daha kapını aç
Sevgi gönüller için vazgeçilmez ihtiyaç.

Çile huzura gebe bırak artık hicranı
Aşka susamış beden raks eyleyip oynasın.
Doğdu artık güneşin sürur sarsın zamanı
Cemre düşen yüreğim volkan gibi kaynasın.
Yolculuk var vuslata, ümitli yarınlarım
Bir nefesi ulaşsa çıldırır yangınlarım
Acıların ömrümde şimdi müntehasıdır
Mevlâ’nın lütfettiği gönül züleyhâsıdır
Çile huzura gebe bırak artık hicranı
Aydınlansın yeryüzü sürur sarsın zamanı.

Ey gönül dinle beni şu hikmetli sözü duy
Hebâ olmasın emek bu aşka kıymayasın.
Bırak karamsarlığı özündeki sese uy
Sonu hüsran olsa da ahdinden caymayasın.
Güller açsın bahçende rengi maşuku yakan
Hicabından kızarıp al al yüzüne bakan
Huzurun acıları savuran imhasıdır
Mevlâ’nın lütfettiği gönül züleyhâsıdır
Ey gönül dinle beni şu hikmetli sözü duy.
Bırak tedirginliği sinendeki kavle uy.

Her gün kayıplardasın makberdir son durağın
Ne yapsan ne eylesen gönlünün keyfi kaçık.
Fütursuz isyanlarla kararıyor şafağın
Mahpussun bu sevdaya hücresi yarı açık.
Sohbetine yandığım aşk özümün serveri
Şu harabe gönlümün şefkatli münevveri
Kalbimin mihrabının nadide levhasıdır
Mevlâ’nın lütfettiği gönül züleyhâsıdır
Her gün kayıplardasın makberdir son durağın.
Başıboş sevdalarla kararmasın şafağın.

El dokunmamış yakut büyüleyici safir
Şu aklını başından çekip almaya gelmiş.
Baht sana gülümsüyor sürur sana misafir
Aşkın deryalarına canı salmaya gelmiş.
Cennetler olsun yurdun tükendi artık sabır
Yıllar yılı geçmedi özlemindeki kahır
Sana açılan yollar huzur fatihâsıdır
Mevlâ’nın lütfettiği gönül züleyhâsıdır
El dokunmamış yakut büyüleyici safir
Talih sana gülüyor sürur sana misafir.

Yerler gökler kıskansın aşkım rahmet rızalı
Yârla tanışıklığım nurlu kalubeladan.
Levh-i mahfuzdan belli kaderimde imzalı
Sevdama davetiye çıktı arş-ı âlâdan.
Görsün kör olmuş gözler, duysun sağır kulaklar
Eğilsin yâr önünde sevda yüklü Buraklar
Yüreğimin sultanı iffetin dehasıdır
Mevlâ’nın lütfettiği gönül züleyhâsıdır
Yerler gökler kıskansın aşkım rahmet rızalı
And olsun ki kaleme kaderimde imzalı.

Aç cefakâr yüreğim son bir kez kapını aç
Umutları yeşerten sevda gölün dalgalı.
Hazanın bu sevginin merhametine muhtaç
Yaralı gönlün artık bu sevdaya damgalı.
Firdevs’tendir meyvesi dallarında tûbanın
Sevgi ile nakışlı erişilmez çabanın
Şu cennet-ül me’vanın misk-i rayihasıdır
Mevlâ’nın lütfettiği gönül züleyhâsıdır
Aç cefakâr yüreğim son bir kez kapını aç
Yarınlar sevgilinin merhametine muhtaç.


17.12.2008
Menderes OYANIK
( Züleyha başlıklı yazı MİMAREFE tarafından 17.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.