Gördüğüm şeyleri gönül dostuma
Söylesem bir türlü, sussam bir türlü
Kulağım duydukça, gitse zoruma
Duymasam bir türlü, duysam bir türlü
 
Özgür bir kuş gibi uçsam yuvadan
Nasibimi alsam, dağdan, ovadan
Bardağı doldurmaz döksem kovadan
İçmesem bir türlü, içsem bir türlü
 
Gönlümü uzatsam dost kapısına
Bağdaşımı kursam baht sofrasına
Kendimi kandırsam, taht kavgasına
Kalkmasam bir türlü, kalksam bir türlü
 
Gönüldeki saray sanki virane
Göçmek için arar sanki bahane
Bu güne gelmişsin gönül daha ne
Göçmesem bir türlü göçsem bir türlü
 
Sadık yarim dedi sarıldı Veysel
Toprağı kendine eyledi mesel
Kum dipte kalmaz mı, yıkıp gitse sel
Görmesem bir türlü, görsem bir türlü
 
Yapma gönül, yapma yanarsın nara
Devasız yarayla gitme doktora
Yakmış seni kaşı gözü kapkara
Yanmasam bir türlü yansam bir türlü
 
Eylemişken dosta gönül hatırı
Sakınmasın artık, birkaç satırı
Üstüne gittikçe ürken katırı
Yazmasam bir türlü, yazsam bir türlü
 
Pırpır eden kalbin paralandıkça
Limeler’e dönüp yaralandıkça
Bembeyaz talihin karalandıkça
Ölmesem bir türlü, ölsem bir türlü
 
Gözlerimi sana açtım ya ömür
İçimdeki hasret, sürerek büyür
Zengine bakmadan fakiri doyur
Vermesem bir türlü, versem bir türlü
 
İnandığın her şey sanma göçecek
Ömür belli değil nasıl bitecek
Öldüğünü bilmem kimler görecek
Bilmesem bir türlü, bilsem bir türlü
 
26.01.2008
Necati ŞİMŞEK
Ankara
 
( Bir Türlü başlıklı yazı nesimsek tarafından 14.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.