Her şeyden önce küresel güç olabilmek için, tüm yöneticiler ve halk bazında büyük düşünmek, gelecek yüz yılları planlayabilecek bilgi, kültür ve güçlü ekonomik yapıyı  oluşturmak gerekiyor.
Toplumsal  ve ekonomik yapıları güçlü olan ülkeler, dünyaya yön vermede söz sahibi olanlardır.
Bu durum tarih boyunca da böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır.
Bu günün küresel güçleri ABD, Rusya, İngiltere vb. gibi dünyanın en zengin ülkeleri değil mi?
Dün nasıl dünyada Osmanlı Türk devleti olmadan, yeni düzenleme gayretlerinin bir anlamı yoktuysa, bu gün de aynı misyonu üstlenen ülkeler olmadan bir düzenleme yapmanız mümkün değildir.
Dünyada yaşanan olaylarla bunu istesek de istemesek de  görmek  ve kabul etmek zorundayız.
İkinci dünya savaşından sonra hepimizin bildiği gibi, Yalta’da, dünyanın en büyük aktörleri olan ABD ve Sovyetler, yer küreyi kendi nüfuz bölgelerine ayırmışlardı. Bu bölgelerde istedikleri düzenlemeleri yapmakta kendilerini hür görüyorlardı.
Bu günde buna benzer etki alanı paylaşımları dünyanın en güçlü ve zenginleri arasında konuşuluyor, tartışılıyor.
Bizim ülkemiz ise buralarda ne yazık ki misafir olarak ancak bulunmaya başladı. Tabi buna da şükür. Bu zamana kadar misafir olma ve dünya dengeleri hakkında söz söyleme  hakkınız bile yoktu. 
Yalta paylaşımından sonra dünya iki kutuplu hale gelmişti. Bu durum yaklaşık elli yıl devam etti. Elli yıllık zaman zarfında birçok iç çatışmalar, savaşlar ve büyük ideolojik kamplaşmalar meydana geldi, getirildi. Ülkeler ya savaşlarla yada iç çatışmalarla kontrol edildi.
Ülkemiz de bundan nasibini aldı. Binlerce gencimiz o yıllarda bir birine kırdırıldı. Yıllarca kalkınmamız için gerekli olan enerjimizi, bir birimizi yok etmekte harcadık.
İlericilik ve gericilik, sağcılık ve solculuk, Laiklik ve anti Laiklik vb. adına yaptığımız kavgalarla, gittikçe   fakirleştik. Bir türlü ne iç huzuru yakalayabildik, ne de kalkınıp zenginleşebildik.
Birde PKK terörü karşımıza çıkarıldı. Türkiye’nin önü şimdide bununla kesilmeye çalışılıyor. Yine kendi çocuklarımızı bize karşı kullanıyorlar. Bizim sahip çıkamadıklarımıza sahip çıkarak içten vuruyorlar.
Böylece bizler bunlarla uğraşırken, önceleri bizlerden pek de ileri olmayan Japonya, Almanya, İtalya vb. ülkeler bu gün dünyanın en zenginleri arasında yerlerini aldılar.
 Bizler ise dünyadaki değişim ve dönüşümlere çok geç intikal etmenin faturasını ödedik ve ödemeye devam ediyoruz.
 Dolayısıyla geri kalmışlık zincirini bir türlü kıramıyoruz. Hala kalkınmakta olan ülkeler sınıfındayız. Her ne kadar son yıllarda büyük gelişmeler sağlasak da.
Hâlbuki Türkiye olarak dünyada, küresel güç olmaya en müsait ülke biziz. İnsan potansiyeli, yeraltı ve  yer üstü kaynakları, dünyanın stratejik suyolları hepsi bizde.
 Anadolu’ya hakim olan dünyaya hakim olur prensibini maalesef çok uzun yıllardan beri bize unutturdular. Unutturanların yabancılar olduğunu söylemiyoruz. Bunun faili de ne acıdır ki kendimizden başkası değildir.
 Bunların yanında jeopolitik ve  jeostratejik, kültürel ve tarihi süreç bakımından ülkemiz, her zaman süper güç olmaya namzettir.
Yeter ki biz çağın gereklerine göre, gereğini yerine getirelim. Oyunlarımızı dünya şartlarında kurup oynayabilelim.
Küresel güç olmanın temel taşı toplumsal ve ekonomik  güç olmaktan geçiyor. Toplumsal ve ekonomik güç olmanın yolu da iç barış, huzur, güven, çalışma, araştırma, üretme ve ürettiğini küresel çapta pazarlayabilmeye dayanıyor.
Türkiye’ye ikinci, üçüncü ligde oynamak yakışmıyor. Türkiye süper güç olmaya mecbur değil mahkûmdur. Bunu başarabilecek tarihi, sosyal, kültürel ve ekonomik potansiyele de sahiptir.
( Türkiye Küresel Güç başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 2.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.