Yorgun rüzgarların

Kısık sesiyle

Haykırırken sevdamı

Şakıyık dalındaki dertli

Bülbülü düşündüm

Nasıl bir feryad-ı figandı ki bu

“Çile bülbülüm,Allah”

Diyor du

Taş plakta bir şarkı

Demek ki

Hasretle cebelleşen

Sadece ben değilmişim

 

Mermer sarayların

Koridorlarında yankılanmadı

Benim hiç sesim

Payandasız sütun gibi

Yıkılırken umudum

Acem aşiran

Şarkılara bend oldu

Şu zavallı yüreğim

Fütürsuzca

İlerlerken kerat  vakti

Yalnızlığın ayak sesleriydi

Tek işittiğim

Hümeyralar dolaştı durdu

Ak bulutlarda

 

Şimdi Deşt-i kebirin ayazında

Kum fırtınaları

Bozuyor suskunluğumu

“Saklasan gönlündeki aşkı bir sır gibi,
Söylemesen ne çıkar a Fuzuli;””

Vezüv den çıkan bir volkanın

Haşmetiyle

Sarsılırken bu yürek

Artçı depremler oluşuyor

Sen diye çarpan

Bu zavallı yüreğimde

Buna rağmen eritemiyor

Kalp çeperimi sızlatan

Buzulları

Vahadan gelecek

Meltemleri bekliyor çaresiz

 

Ne segah’ım

Ne Mihr-i mâh-ım

Gökleri sarıyor

Feryadım ahım

Bir leyli sâba

Yeter artık bi vefa yâr

Deki bana

Ey sevgili merhaba

Çünkü

Gülen gözlerinde

Tanıdım aşkı ben

İstinat duvarları çekiyorum

Gönül bahçeme

Senden gayrı başka bir kul

Giremez

 

Bu günül şehrine

İlk giren sendin

Son giren sen oldun farkındamısın

 

Sadık Dağdeviren

Aşık Lüzumsuz

( )(-)(-)(-farkındamısın-)(-)(-)( başlıklı yazı S.Dağdeviren tarafından 18.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.