"  kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime

titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbâlime "


...Kayıp bir gülüşün ardına düştü yorgun gözlerim
tasdiklenmemiş isyanlarım var dilimde benim ...





tütün kokusu sarmış akşamların
yarım ağız tövbelerinde aradım kurtuluşu
kül karası geleceğe takas edip çiğdem sarısı geçmişi
gördüğü kadar uzağa âşık ettim gözlerimi
gözbebeklerimde mavi bir bakış oldu umut
intihar uçuşlu kanatlarında martılarımın



ıhlamur sabrı demledim bekleyişlerime
öfkemi dizginleyip tövbelerime
cezerye tadına gizledim hasreti
ürkütmemek için karıncaları
boğazımdaki kördüğümlere



uçurum altı hazır cennetler sakladım intiharlarıma
sayıklamalarımın ardı kesildi şirret yüklü trenlerimde
yükleyip hüznü vagonlarına
uğurladım alayını bergüzar yönünde




gayri meşru yolların
patika duraklarında buldum rahmeti
dumansız ocaklar yerleştirdim peri bacalarıma
ağlayan şehirler yazdım kitaplarımıza
ve
kurşun değdikçe kınalı yiğitlerin bağrına
inleyen analar gömdüm topraklarımıza




hani
insanın gözlerinin içine baka baka kayar yıldızın biri
tutmak istersin biçare
zorlaştıkça hayatın düğmesini iliklemesi
avare olursun bedenine dar gelen geçmişinle




şimdi
hangi dağın kurdu ölse de dumanlar kalksa başımdan
hangi baharın güneşi doğsa
hangi aldığım derin nefes rahatlatır beni
hangi dua koyar içime huzuru
hangi kırık parçamı yapıştırsam tamir olur kalbim
ve hangi vaktin yatsısında sönmeli ki yalancının mumu
doğrular aydınlansın zahiri karanlıkta




hal/bu/ki
sıyrılmalı insan zamanın zehir saçan akrebinden
almalı soluğu yelkovanında
baharı kayıp bir gönlün karlı olsa da dağları
inadına ısınmalı soğuğun
kış güneşli kuytularda



şiir olmak için volta attığım boş sayfada
şiir okumak için oltamı attığım bir zamanda
gönlüme yağan hüzünlerin
ve beynime çakılan güncelerin acısını hazmetmek uğruna
bir şarkının nihavendine
aklıma takılan dikenli tellerin insafına bıraktım kendimi..





" kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime
titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbâlime "


der gibi .

sonsuza sus/ar gibi ..

yaralarıma su sarar gibi ...

...

Yıldızlı 1 gecenin karanlığında  Ekim* gecesiydi/ 10 KASIM öncesinde...
( Zahiri Şirret başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 10.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.