Adının etrafını dikenlerle kuşattım
Haram ettim dilime anmam artık bir daha;
Yüreğimin lavını
göz
lerimden boşalttım
Savurdum küllerimi yanmam artık bir daha.

Ne
sevgi
mi anladın ne sevdamı fark ettin
Işıldayan
göz
ümü yağmurlara ark ettin
Kahır okyanusunda çilelere gark ettin
Serap gibi sevdana kanmam artık bir daha.

Benim gibi kan ağla olmasın hiç silenin
Kilitli kal içinde yalan dolan hilenin
Kutsallığı kalmadı
aşk
denilen çilenin
Lûtuf bilirdim ama, sanmam artık bir daha.

Değerini tartacak nesne yoktu tartıma
Sevincin heyecanım, hüznün yüktü sırtıma
Her gün bir keder kattın dert denilen artıma
Yüreğimi kahrına banmam artık bir daha.

Sevdam kara
dünyada aktan beyaz
bir tüldü
Soğuk mart ayazında sana sunulan
gül

Gönlüm
aşk
kokusuna kanat çırpan bülbüldü
Har ettin
gül
istanı konmam artık bir daha.

Sanadır ey vefasız sitemim intizârım
Usandı gönlüm dertten âh çekmekten bizârım
Gönlüm sinemde ölmüş bedenimde mezarım
Aşkı toprağa verdim dönmem artık bir daha.



18 EKİM 2010
( İntizâr başlıklı yazı Mustafa Sade tarafından 12/19/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.