1 Dilimin Ucunda Söyleyemediklerim...

Kaç gündür dilimin ucunda söyleyemediğim şeyler var. Bir türlü cümleleri bir araya getiremiyorum. Aslında getiriyorum da kırmadan incitmeden fikrimi nasıl anlata bilirim diye düşünmekten dolayı bir türlü satırlara aktaramıyorum. Son günlerde olup bitenler sanırım pek çok kişinin de kafasını bulandırdı.

Bir türlü söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmuyor. En başta da bu Fransa’nın Ermeni soykırımı ile ilgili almış olduğu karar. Bu karara pek çok insan tepki ile yaklaşmış iken, bazılarının yapmak istediği nedir diye insan düşünüyor. Diyorlar ki “Türkiye bunu kabul etmeli”. Türkiye neyi kabul etmeli? Ya da Türkiye kabul edecekse herkesinde kabul etmesi gereken bir şeyler yok mu? Bize katil diyenlerin sütten çıkma ak kaşık olması gerekmez mi? Geçmişleri pırıl pırıl, kimsenin kanına ellerini bulaştırmamış olması gerekmez mi? Hadi diyelim ki diyenler bizden daha günahsız, o savaş zamanı yapılan kıyımların karşılıklı olmadığını kim iddia edebilir? O savaş zamanı içimizden birinin dedesinin de bu kana eli bulaşmamış mıdır? Sorulacak pek çok sorulara cevaben ne denilebilir bilinmiyor ama her kim ki biraz yardımsever, biraz insanı bir bakış açısı ile yaklaşıp da ortalığı toplamaya çalışsa “sen yapma onlar yapsın” gibi bir ifade ile dışlanıveriyorsun. Bazıları diyor ki Kürtler bu meseleye karışmasın, Araplar karışmasın vs. vs. kimse karışmasın Türkler bu yaptığını kabul etsin. Ama kimse ortalığı bulandırmaya çalışan Fransızlara bir şey demiyor. Neden onlara siz karışmayın denilmiyor da sakinleştirmek için uğraşanlara tepki gösteriliyor bunu anlamış değilim.

Onca kuru laf kalabalığı yapan pek çok kişi insanlık adına konuşma yapmaya gelince aslan kesiliyorlar, işler birileri tarafından düzeltilmeye çalışılınca tuhaf bir düşmanlık sergiliyorlar. Nedir bu yapılmak istenen anlayamadım gitti. Hani insanlar artık acı çekmesin, insanlar artık üzülmesin idi? Nerede bu kadar hümanist davranışların sonucu?

Her şeyi geçtik, sanki bütün bu olup bitenlerin suçlusu bu hükümet gibi birde oh çekiliyor. Yahu aklınızı peynir ekmekle mi yediniz? Bu hükümetin bu sıkıntısından haz alacaksınız diye vatan topraklarında yaşamayan, dışarıda, gurbet ellerde pek çok ırkçı eyleme maruz kalan vatandaşlarımızı damı düşünmüyorsunuz. Sanki Fransa Ak Parti gidince bu yasayı geri mi çekecek. Hangi mantık anlayışı bu durumu kabulleniyor bilemiyorum. Şimdi herhangi ırkçı bir Ermeni, Fransa da sırf tahrik olsun diye bir Türk’e sözle tacizde bulunsa, bunun sonucunun ne olacağını kim söyleyebilir. Herhalde artık bu kadar kör olmadık diye düşünüyorum. Yani sırf sevmediğimiz birileri acı çeksin, sıkıntıya düşsün diye arada kaynayanları umursamamak gibi. Eğer böyleyse vay halimize. Desenize insanım diyen insanın bile yeri geldi mi intikam için ciğerini satacak duruma geliyor.

Mantığın almadığı, insan severlikle bağdaşmayan ( vatanseverlik bile demiyorum) bu fikirleri nerenden bulup da kendilerini haklı görüyorlar bilemiyorum.

Geçmişte bütün ülkelerin tarihinde acılar olmuş. Kıyımlar yaşanmış, ama karşılıklı, ama tek taraflı. Yıllarca çile çekmiş insanlar. Yıllarca ayrı kalmışlar belki de doğdukları topraklardan. Ama gün gelmiş, zaman geçmiş, birileri bir şeyleri toparlamaya çalışmakta ve başka birileri yine kana susamış dişlerini göstermekte millete. Ve o milletten birileri de, o kanlı dişleri beslemekte farkında olmadan kendi kanları ile. Defalarca demek zorunda kaldığımız bir şey var. Biz Türkiye topraklarında ırk, din, dil renk ayırımı istemiyoruz. Burada herkesin ailesi birbirine karışmış. Bir tarafı Kürt bir tarafı Türk bir tarafı Ermeni vs. artık akraba olmuş insanlarız. İç içe yaşayan ve ben inanıyorum ki ufak tefek olumsuzlukların dışında mutlu.

İnsan bu konularda ya düşündüğü gibi yaşamlı ya da yaşadığı gibi düşünmeli bence. Artık insanlık mutlu olsun istiyoruz.

Kimse dilenmesin, kimse üzülmesin herkes eşit olsun istiyoruz deyip de, kendi fikrinden olmayanları tehlike olarak algılamak yada kendi üstünlüklerinde onları bir şekilde ezmeye çalışmak, bu fikirlerle bağdaşmıyor diye düşünüyorum. Bu konuda aslıda yazılacak çok şey olduğunu kesin. Ama bir çözüm olur mu onu bilemiyorum.

Diyeceğim odur ki insan, insanı sevmeli artık. Ne geçmişin kinini sürdürerek feraha ulaşılabilir, nede ayrımcılık yaparak mutluluğa. Herkes ilk önce insan olmalı yürekten, severek gönül koymadan gönül kırmadan.

Kimsenin haddine değil bizim tarihimizi irdelemek. Herkes ilk önce kendi tarihine baksın.

Umarım uzun çabalar sonunda kurulmuş olan dostlukları hiç kimse bozamasın. Biz bir aileyiz sevgili okurlar bunu unutmayın lütfen.
 
Canan BİLGEHAN
( Dilimin Ucunda Söyleyemediklerim... başlıklı yazı CnnBİLGEHAN tarafından 25.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.