çürümüş kızılcık şerbetleri dökülür, küf kokan odalara
şehrin kilit vurulmuş dudakları köhne duygulara gülümser
zulasından çıkarır boyalarını yüreğine mil çekilmiş ressam
aşka mecbur fırçalar çizer suretini
azad azad diye inlerken renkler
gökyüzü indirir beratını kasırgaların selamıyla
kahrın gölgesinde soluklanır, bir dem

yorgun hayaller diri düşlerde canlanır
uyanmak, yangın eker kuru ağaç dallarına
sürgün verir bir daha, bir daha
yuvası dağılmış kuş yavrusundan ödünç
çaresizlik

okşadıkça semiren lekelerini
temizleyecek su arar
suyu yıkar
su bendini yıkar
kimse duymaz kanat çırpışlarını ebabil kuşlarının

tek tek belirir suretler
kimi gülümser
kimi ağlar
görmemek için yumulan gözkapakları açılır farkında olmadan
alınlarındaki kitabe alnındakine eş
hem nefes boğazında
hem ağyar

diline sürülmemiş elvedalar çırpınır, kanatları deşer yanıkları
huzur kisvesinde merhabalar doğar günle beraber
amansız savaşın sur' u üflenir
asi bir kısrağın yeleleri savrulur asırlar öncesinden esen rüzgarla
dökülecek kan damarı zorlar

kan denizinde boğuldu yüzmeyi bilmeyenler
yüzme bilmediklerini unutanlar

ateşten pamuklarla tıkadılar kulaklarını
deliğinden develerin geçtiği iğnelerle yamaladılar
ar perdesini

( Perde başlıklı yazı frezya... tarafından 26.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.