Islak kanatlar meydanında bir heykel

elinde yağmalanmış son bir gül

Yüreğinin çekirdeğinde sımsıcak bir düş tabakası

Yanardağlarından som kelebekler fışkırıyor

 


Bir heykel çabukluğuyla yontuluyor denizlerim

geriye yanılgılar birikintisi kalıyor sadece

 

Heykel izleri sendeliyor hayal çizgilerimde 

Kayıp kilitler zamanı / karanfiller mağarası

Her harami bir ulak, ellerinde mızrak gibi kalemler

Parola değişmiyor : açıl susam açıl

 


Bir kırbacın öfkesi, simsiyah soluklu

Mermerin tarihi olmuş cellat çiçekleri

Kucak dolusu maviliklerin ilk ihtilali belki de

Ve üflenen bir imbat koşarak esiyor

Kirpikleri günbatımı külleri makamı

 

Gülü küslüğünden bilirdik

Damla damla toprağına kapandığı zamanlardan

Işıkları paramparça, gölgeleri zifiri yorgun

yaprakları kentimin bozkır zamanı

kimi vardı ki sadık heykelinden başka

 


Hayal vardiyasında dokurken nöbetini

Nasır tutmuş sırlar uçurumlara kusuyor sadece

Sokaklar dolusu yalnız kalmış sancılar

Ölümler vicdansızca çiğnenmiş yeraltı meydanlarında

 

Sadece yaralı yıldızlar tanıktır

Tomurcuklanırken heykelin dudakları

Uyuya kalmışım kuş tüyü bir bankın üstünde

Islak kanatlar meydanında bir şehir

İçimde haritamın yırtıldığı bir zaman

 

 

 

Oktay Coşar

( Islak Kanatlar Meydanı başlıklı yazı marcel tarafından 31.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.