1 Ruhumun Rengi

Baharın sonrası kıştır ya hani
üşürsün.

Bende cesaretimin ceketini büründüm
bekliyorum...
Ruhumun rengini boyadım güneş sarısına

Suretime aşina bakışlarının süzmesi aralanır
Kirpiklerimin ucunda

Ve
Tanyerinin alacasında
Hamuş özlemlerim dirilir
Ezberimde gülüşlerinle
Boy verir sevilerim…

Zamana kafa tutmuş bir filmin sahnesindeyim
Zamansız kaçışlarını kopardım film şeridinden
Sevdası tutkuya esir gelincik umudunda
Yazılır şanına aşkın künyesi…

Yüzünden yoksun bir sahra ortasında
Yalnızlığımla temaşa halindeyim
Almitra’nın işittim  son nefesini
Kalemini ruhunun diliyle konuşturan
Cibran’dan aldım dersimi de
Sahiplendim aşkımı
Yazgımdır diye...
 
Eksileni ben olan sonucu hep sana çıkan sevdamın
farkında olmak için
Sağlamaya gerek var mı?
Niceleri yenik düşmüşken böylesine bir ahvalde
Ağlamaya gerek var mı?
Olgunlaşan ham duyguların
Umurundadır aşk…
Derlemek dururken
Virana gerek var mı?


Her gece ay güneşe

Selam verene dek

İzliyorum kızıllığı…

Bilinir;

Karanlığın aydınlığa kavuşması

Ürkütür yalnızlığı…

Şimdi boğazımda düğümleniyor kelimeler

Titriyor kalem

Susarsam konuşmasam

Biliyorum üzerime gelecek kader

Terk ederken gece gökyüzünü
an o an ki
Sakince uzaklaşır benden keder

İşte bir sevgili bakışında yakalamak var ya güneşi
Ya da sevgiliye anlatabilmek var ya
Güzelliği mahşere kadar

Tan yeri aralaşırken
buluşur sabır ve intizar...
Ve omuzlarında büyütür sahipsiz aşkını
Sonbahar…
( Ruhumun Rengi başlıklı yazı duygu tarafından 2.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.