Şimdi paslanmış bir
çivi gibiyim;
yarısı çakılmış yarısı pas tutmuş
Senden gittiğimden
beri ,
durduğum yerde
duruyorum öyle
Büyük bir özgürlük
var elimde
Özgürlüğün içinde
yalnızlık.
Birlikte olduğumuz
günleri düşünürken,
Yalnızlığım büyük bir
haz veriyor bana.
Hazzın içinde acı,
acının içinde sen…
Aslında hiç olamadığımız
saatler geliyor aklıma
Duruyorum bir müddet,
sigaramdan derin bir nefes çekiyorum.
Sonra tenime dokunan
ellerin geliyor,
aklıma ve ben yine duruyorum.
Öyle büyüyorsun ki içimde,
bende kocaman bir sen var ediyorum.
Ve yine senden
gidişim aklıma geliyor.
Bu aşkın katili
olunca;
bedenimin de katili olmak istiyorum.
İlk ve son kez kokunu
duyuyorum üstümde.
Sen oluyorum,
çıkıyorum benliğimden..
Senden gitmek
mecburiyetini;
bin bir pişmanlıkla önüme sunuyorum.
Oysa ben sensiz bırak
konuşmayı,
nefes almayı bile unutuyorum
Ve sen bunu
bilmiyorsun ya,
Hani sen hiç sevmedi diyorsun
ya;
hiç özlemedi, hiç beklemedi…
Anlatamıyorum sana, çığlıklarımı,
anlatamıyorum sessiz kalışlarımı
Kendi kendimi bitiriyorum
içimde,
bir an düşünmüyorum,
uyku hapları yardımcı oluyor.
Sonra, çekip
gidişlerim geliyor senden.
Senden öncesini hiç
bilmiyorsun bile.
Ne yaşadığımı ne
düşündüğümü…
İmkansız oluşun
geliyor aklıma,
yasakların, çırpınışların..
Sonra gözlerime derin
bakmaların..
Bu son olsun sevdiğim
Bu son olsun sana dokunuşlarım.
Şimdi gidiyorum…
Var git dokunma yüreğine
diyorum
Var git karışma
sözlerine
Katili olmadan git
diyorum can çekiştirmeden.
Öyle sessizce ve öyle
umutsuzca .
Hoşça kal sonbaharım…
hoşça kal…