Sen gönlümün en güzel yerindeydin.
Çocuklaşmış tarafımın en hakikatli yeriydin.
 Nasıl masumsa bir bebek ,
o kadar temiz ve saf sevmiştim seni.
Kirletmeye kıyamazdım bizi.
En zor zamanlar da bile ağlamazdım
sen üzülme diye...
Acının en derinini yaşamak bu olsa gerek
sesini duymadan varlığına dokunmadan
ve gözyaşların üstümü ıslatmadan...
yoklukla savaşmak o kadar zor ki ..
Yani ben bir Napolyon kadar ülkemi kurtaramadım
yani ben bir keman sesinin güzelliğinde var olmadım.
Nefes aldım yaşadım ve şimdi yaşayamamaktayım..
 Ölü beyin hücrelerime o yok diye kazıdım !
Demek ki bunu da başaramamışım.
En acı tarafı da ben de kalan yaran sızlamakta hala.
İyiliğini görmekten bana yaptığın,
 kötülükleri görememekteyim .
Yani kör/kütük aşık olmak derler ya hani ,
ben sana kör sağır dilsiz bir aşık oldum.
Yani görmedim yaptıklarını ,
yani işitmedim senden arta kalanları ,
ve hep sustum !
ne kadar susulacak şey varsa aslında hep şiire sundum.
Gidişinde bitişinde sessizlik yalnızlık oldu
anlayacağın alıştım belki de kanattığın yerleri silmeye.
Göz çukurlarıma kadar karanlıktayım şimdi .
İntihar yok satırlarım da sakın korkma !
Sadece küçük bir sitem olsun
bu da sana ama sakın okuma ...
( Napolyon başlıklı yazı Melek Taguşar tarafından 27.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.