her gece gelir
aklımın tenha bir yerine
usulca uzatır anılarını
örterim üstüne
eski bir battaniye gibi
pişmanlıklarımı
içine çektiğini görürüm
kokusunu sürer yüzüne
buğulanan bakışlarını alıp 
iki elinin arasına
koyar başının altına
her gece
gelir böyle
güne tezat...

her yaz demlediğimiz
masalar vardı
taştan kayadan yapısı
gitar telinde oynaşan
diş telinde apışan 
ergen gülüşlerimiz
iri iri bardaklara 
doldurduğumuz heveslerimizle
yarına kaçmış dünlerdi
akşam üstleri iki aşk arası...

her gece gelir
düşlerin miş’ li çökmüş vaktinde
yorgun majörleri uyutup
minörlere asılırdı
dudaklarının kenarında
kıvrılır beklerdim
yakardı bir sigara
külü ben olurdum
nikotin kokardı penası
her gece
böyle gelirdi
güne inat...

her yaz beklediğimiz
kıyılarımız vardı
bir adım daha yakındı denize
kumlu iskemlelerde 
dokunaksız hecelerimiz
kadehlerde yaktığımız mumları
balıkçılar üflerdi
her biri bir ağ atardı
uykusuz sevişmelere
vedasız med-cezirlerdi
tan yerinde kırk kalp ağrısı


gece hep gelirdi...
üşümesin diye uzanırdık 
koyun koyuna...
düşerdik üşüdüğümüz düşlerde
ortalık yerde 
çıplak ayak
tiril tiril bir gecelikle dolunayı
sabaha gammazlayıp
öperdik dudaklarından 
bohem uyanışlara alışkın Ege’ yi...


kıyılarında kırılmış bir ilham kalmıştı...
süpürdük elele...
( Bohem Uyanışlarla Ege Ye başlıklı yazı meltem tarafından 2/5/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.