Online Üye
Online Ziyaretçi
BURADA MIYDIN?
Aman içeride uyuyan var sakın uyandırma sessiz ol ve ses çıkarmadan parmak uçlarında yürü çünkü uyanırsa sinirlenebilir. Ve ne olduğunu anlayamabilir! İşte o uyanma anında iş işten geçmiştir, neden mi? Çünkü uyuduğunun farkında değilse eğer, uyutanlar tarafından oldukça kullanılmıştır; emeği, parası, şerefi herşeyi sömürülmüştür ve bu sömürüyü gururu kaldıramayacak duruma geldiğinde uyanırsa eğer işte o zaman vay haline….
Kapitalizmin hakim olduğu bir düzende yaşıyoruz. Tamamen serbest ekonominin olduğu, saniyede borsada milyarlarca paranın yer değiştirdiği ve bir çok kişinin bir iflas edip bir zengin olduğu bir adaletsiz ekonomi. Nerede bunda alın teri, emek diyecek olursan gülerler sana çünkü bu sistem ezenin ezileni daha da çok ezmesine odaklı; emek yok, dürüstlük yok tamamen hile ve dolandırıcılık… Bununla birlikte kitle iletişim araçları, bu sistemin en yakın arkadaşlarıdır. Eğer bir gün olurda bu nasıl iştir arkadaş dersen, sistem sana hemen bu araçları gönderir ve yeterli uyku dozunu aşıladıktan sonra başka başkaldıran var mı diye bakmaya devam eder.
Günümüzde müthiş bir tüketim çılgınlığı var. Modanın gelişmesi ve her yıl düzenli olarak değişmesi bu çılgınlık ateşini körükleyen başlıca sebeplerden biri. Aldıkça bir tane daha alma, ihtiyacından fazlasını alma, yok arkadaşta gördüm çok beğendim diyerek alma, alma alma alma…. ALMA! Uyutulduğunu farketmenin zamanı gelmedi mi artık. Akşam eve geldiğinde her televizyonu açtığında önce izlediğin saçma sapan programlarla ve ardından gelen seni izlemeye mecbur bıraktıkları reklamlarla seni nasıl bir derin uykuya sevk ettiklerini anlamak için ne kadar daha bekleyeceğiz. Her bir reklam izlediğinde o reklamın içerisinde verilen uzman kişiler tarafından özenle programlanmış ve insan beyninde büyük yer etme amacı olan reklam içinde reklamların farkında mıyız? Yine o reklamlarda sürekli yeni şeyleri güzel göstererek elinizde olan şeylerden bizi nasıl soğuttuklarını ve sürekli yeni bir şeyler almamızı sağladıklarını biliyor muyuz? Siz sadece ismi var diye alırken ve enayi yerine konularak mağazalara kasa boşaltırken dünyada bir günde kaç milyon kişi açlıkla boğuşuyor ve bunlardan kaç tanesi açlıktan ve gerekli temel gereksinimlerini karşılayamadığından ölüyor biliyor musunuz?
İşte bu düzen böyle işliyor. İnsanlar uyusun ve sadece tüketim yapsın, diğer tarafta Filistin bombalansın, Irak, Suriye, Mısır iç savaşlarla mücadele etsin ama bu kimsenin umurunda olmasın biz sadece para kazanalım ve bu parayı harcayalım. Yani ekonomiyi hareketlendirerek büyük patronların karlarına kar ekleyelim. Uzaktan bakıldığında karmaşık gibi görülsede sistem basit ve net. Ne yazık ki o kadar oturmuş bir sistem ki bu, şu an ülkelerin çoğunda halk zavallı bir hale düşmüş durumda. Bizim bu sisteme başkaldıracak ve önce kendimize ve sonra dünya’ya karşı sorumluluklarını yerine getirmemizi sağlayacak soylu bir geçmişimiz var. Umarım bunu kullanırız ve artık sömürülen toplumlar kategorisinde çıkarız.
AHMET SEYHAN
Yazarın
Önceki Yazısı